Dünyayı yöneten patronlar kulübü, toplumsal zeminde ahlaksızlığı yaygınlaştırmak için hoyratça korkunç projelere yatırım yaparlar. Bu bağlamda tüm iletişim kanallarını, işitsel ve görsel öğeleri, oldukça etkin kullanırlar. Bir toplumun gelecek ufku olan gençlerini köklerinden, gelenek ve göreneklerinden dahası mensup oldukları inanç ikliminden uzaklaştırıp sığ sulara mahkûm edip o ufku, sathi ve köksüz kılmak için servetlerini harcarlar.
Gençliği, tükenmişlik psikolojisine mahkûm eden şer odakları, ahlaki düzlemde oluşturdukları sefih ve sefil yaşam tarzlarını, sahip oldukları tüm reklam araçlarını da kullanarak toplumun geneline yaygınlaştırırlar. Tüm değerlerini sömürdükleri halkları, ahlaki düzlemde de sıkıntılı bir mecraya mahkûm ederler. Hayatta pek bir beklentileri olmayan ve ekonomik olarak sıfırı tüketen insanların yüreklerindeki insanlığa dair tüm duyguları katlederler. Yetmezmiş gibi bu hallerini yani yaşadıkları yokluğu ve yoksunluğu kader olarak inanca dönüştürürler.
Böylesi bire mecrada dünyayı yaşanılır kılma azminde olan insanların tevhid, adalet, özgürlük ve kardeşlik temelinde bir mücadeleyi başlatma sorumlulukları vardır. Peygamberlerin sürdürdükleri kutsal davalarını çağlarında sürdürme mecburiyetleri vardır. Köklü bir değişim ve dönüşüm projesini hayata hâkim kılmak için çalışan iyi yürekli insanlar, bu işe nesil inşasıyla başlamalılar.
“Çocuk Eğitiminde Lokman (a.s) Örnekliği”, bu kutsal amaca mütevazı bir katkı olarak hazırlandı. Lokman (a.s)’ın, yaşadığı çağda hangi ahlaki ilkelerden hareketle çocuk eğitimini gerçekleştirdiğini Kur’an, Lokman suresi 12–19. ayetlerle gündeme taşımıştır. Lokman (a.s)’ın bu altın öğütleri, yaşadığımız toplumda çocukları şer odaklarıyla mücadele için yetiştirirken takip edilecek yol ve yöntem konusunda tavsiyeler içeriyor. Bu tavsiyeler, yaşanılan çağda ihtiyaç duyulan, yolu aydınlatacak ve selamet-i sahile çıkaracak temel ilkeleri barındırmaktadır.
“Çocuk Eğitiminde Lokman (a.s) Örnekliği’nde”, toplumsal huzuru temin etmek için, sorunların hangi ilkelerden hareketle çözüme kavuşturulacağı, Lokman (a.s)’ın kıssası ve vazettiği ilkeler, günün ihtiyacına binaen değerlendirilip istifadeye sunulmuştur. Yaşanabilir bir dünyanın hayalini kuran dava erleri, bu altın öğütler üzerinde ciddiyetle durmalı ve bu tavsiyelere hayat verecek ortamlar inşa etmeliler. Buyurun okuyun o zaman…
