Çocuk Psikolojisi
Jean PiagetQuotes
"Nesne" ilişkileri
Spitz sonra, Goldfarb, Bowlby gibi psikanalistler hospitalizm başlığı altında anneden ayrılmanın, annenin olmayışının ve yardım kuruluşlarındaki etkiyi incelemişlerdir. Derlenen olgular gelişimde kasıtlı gecikmelerin ya da kalıcı ayrılık durumunda [durma ve gerilemelerin] varlığını ortaya koymuştur.
Sayfa 30 - Pinhan *Hospitalizm: Kucağa alınmayan yeterince temas sağlanmayan sevgiden, ilgiden yoksun bırakılan bebeklerin zeka geriliğine hatta ölüme kadar gidebileceği durumlarla karşı karşıya kalmaları.Kitabı okudu
Başlangıçtaki Adüalizm
Doyumun en çok incelenmiş belirtilerinden biri bir çok yoruma neden olan gülümsemedir. K. Bühler ve Kaila onu insanoğluna özgü bir tepki olarak görmüştür. Ama bir yandan, başlangıçta, süt emmeden sonra erken bir dönemde, herhangi bir görsel uyaran olmaksızın, bir tür fizyolojik gülümseme gözlemlenir.
Sayfa 26 - PinhanKitabı okudu
"..ne kadar anlıksal olursa olsun, gerekçe olarak duygusal etken içermeyen herhangi bir davranış yoktur; ama buna karşılık, duygusal durumların bilişsel yapısını oluşturan algıların ya da anlamanın devreye girmediği duygusal durum da olamaz. ... Duygusal ve bilişsel iki görünüm hem birbirinden ayrılamaz, hem de indirgenemez."
Sayfa 135 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Ergenlik Öncesi ve Önermeli İşlemler
Ergenlik öncesi dönemi yaşayan 12-15 yaşındaki çocuğun, ne herhangi bir mantıksal formülü, ne de matematiksel anlamda "öbek" formülünü bilmesine karşın dönüşümleri dört olasılığa göre işlemeyi başarabildiği görülür.
Sayfa 120 - PinhanKitabı okudu
Duyudevinimsel tepkilerin duygusal görünümü
Süt bebeğinin duygusallığının incelenmesi, onun bilişsel işlevlerinin incelenmesinden çok daha güçtür, çünkü onun davranışlarını yetişkin odaklı yorumlama tehlikesi çok daha büyüktür. Bilinen çalışmaların çoğu psikanalitik bir yaklaşım sergileyip, yetişkin psikopatolojisinden hareketle temel evreleri ortaya koymakla yetinir.
Sayfa 25 - PinhanKitabı okudu
İmge Sorunları
*Doğrusunu söylemek gerekirse, psikanalistler arzuların gerçekleştirilmesini sanrılama yeteneğinin çok erken yaşta geliştiğini kabul eder, ama bunu kanıtlayamazlar. N. Kleitman'la E. Aserinsky uyku sırasında görsel düş imgelerine denk geliyormuş gibi görünen (gözlerin alışıldık ağır hareketlerinden farklı, hızlı göz hareketleri) elektroretinogramlar elde etmeyi başarmıştır. W. Dement da bu tekniği yenidoğanlara uygulamış, ama bu hızlı hareketlerin onlarda sonrasına oranla çok daha fazla olduğunu saptamıştır.
Sayfa 63 - *İnsan bir nesneyi imgeleyebilir, ama onun varlığını doğrulayan ya da yadsıyan yargının kendisi imgeli değildir. Bu da yargılarla işlemlerin imgeye yabancı oldukları anlamına gelir.Kitabı okudu
Simgesel Oyun
Benliği merkeze alan simgecilik yalnızca öznenin bilincindeki çeşitli ilgileri belirtmeye ve beslemeye dayanmaz. Simgesel oyun aynı zamanda sıklıkla bilinçdışındaki çatışmalarla da ilgilidir. Cinsel ilgiler, kaygıya karşı savunma, fobiler, saldırganlık ya da saldırganlarla özdeşleşme, risk ya da rekabet korkusundan içe kapanma vb. Oyundaki simgecilik bu gibi durumlarda düştekiyle buluşur, öyle ki çocuk psikanalizine özgü yöntemlerde sık sık oyun malzemeleri kullanılır.
Sayfa 57 - Pinhan *Freudcu düşünce düşteki simgeciliği uzun süre bastırma ve sansür mekanizmalarından kaynaklanan bir tür kılık değiştirme olarak yorumlamıştır.Kitabı okudu