#OkudumBitti
#ÇOCUKLUĞUM
#MaksimGorki
#İşBankasıYayınları
#Çeviri: Mazlum Beyhan / 278 sayfa
Yazarın otobiyografik üçlemesinden ilki olan Çocukluğum, beş yaşından on bir yaşına kadar olan kısmı anlatmaktadır.
Beş yaşında babası ölen Aleksey anne ve anneannesiyle dedesinin yanına taşınır. Dede evinde dayıları ve kuzenleriyle birlikte yaşayan çocuk, dedesinin dayakları ve dayılarının miras kavgalarına tanık olur. Dayak öyle böyle değil resmen çocuğa işkence. Dedenin mesleği boyacılıktır, rengarenk kumaşlar boyanır, herkes orada çalışmaktadır. Derken büyük bir yangın çıkar her şey yanar. Başka bir eve taşınılır.
Evde pek sevilmeyen Aleksey dışarıda ki büyüklerle arkadaşlık eder, hoş onlarla da görüşmesi iyi karşılanmaz dede tarafından. Okula gider ama okulu da sevmez.
Anne bir vardır bir yoktur, çocukla sürekli anneanne ilgilenir. Onunla yatar onunla kalkar, pamuk gibi bir nine, sürekli enfiye çeker. Dede ile ninenin Tanrıları da farklıdır, dedenin ki kızgın öfkeli, ninenin ki merhametli affedici.
Aleksey küçük yaşta büyümeyi öğrenir, kendi kendine yetmeyi.
Okurken çok etkilendim, bir çocuk düşünün babası ölmüş, anne yok meydanda, dede hep dövüyor. Kendi kendine yetmek zorundasın, bulunduğun şartlar seni büyütüyor.
Okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın sevgili dostlar
Gerçek, acıma duygusundan üstündür.
Ne kadar hızlıysan, o kadar güçlüsün.
Buz sıcağı görene kadar yaşar.
Hepimiz öleceğiz. Kuşlar bile ölüyorlar!