"Salon çiçeğim!"
Salonu ve salonunda çiçeği olmayan biri için güzel bir sevgi sözüydü. Salonunda çiçekleri olanlar da kır çiçeği diye seviyorlardır belki. Herkes kendinde olmayanı sevgi sanıyor, herkes kendinde olmayanı güzel sanıyor.
Çocukken tasarladığım gibi olmuştum, oldurulmamıştım; yazgım da ben soluk alıp vermeyi sürdürdükçe oluyordu. Olmuş bitmiş bir şey değildi daha. Yaşadıkça yazıyordum kendi evrimimi.
Ölüm korkunç bir son kaptan. Güneş orada parlıyor ve sen o güneşi bir daha göremeyeceğini biliyorsun, bulutlar akıp gidiyor maviliğin içinde, sen onlara bir daha bakamayacağını biliyorsun.