TÜRK EDEBİYATININ NOSTALJİK PRENSESİ
Tezer Özlü'nün ilk romanı Çocukluğun Soğuk Geceleri ... Naif bir prenses olduğun kadar aynı zamanda cesur bir kahramanmışsın sen canım Tezer Özlü . Toplum baskıları ve tabulara bir isyan , bir başkaldırı şeklinde yazdığın cinsellik , hiç konuşulmayanlar , konuşmaktan çekinilenler ... Her ne varsa apaçık , sansürsüz , kendi hayatından da örnekler vererek yiğitçe yazmışsın be kadın :)
Tedavi gördüğü Akıl Hastanesi'nde yaşadıklarını anlattığı bölümü içim sızlayarak okudum . Doktorların , hemşirelerin hastalara davranış biçimleri apaçık insanlık suçlarına kadar gitmesi çok rahatsız ediciydi :(
Gamlı prensesimizin manik depresifliğini aşağıdaki alıntı ile daha iyi anlıyoruz ;
"Onların dünyasında iniş çıkışlar bu denli büyük değil . Onların dünyasında coşku delilik derecesine varmıyor . Onların dünyasında bunalım ölüm korkusuna , belki de ölüm isteğine dönüşmüyor."
Ayrıca dönemin siyasi olayları ve 12 Mart muhtırasından da bahsediliyor kitapta .
Tezer Özlü sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap . İyi Pazarlar herkese ...