Savaş’la ya da Barış İle ilgili hiçbir espriye yer ayıracak halimiz kalmadı son yıllarda. Bir türlü bitmeyen XX. yüz yıl, baştan uca kan kokusuyla dolu.
Fransız Devrimi'ne kadar, insanlann bizimkinden çok farklı bir zaman kavramları
vardı. Başka birçok kişi gibi Mircea Eliade'nin de bize anlattığına göre, bu, insanlann
zihninde büyük ölçüde tarımsal olan üretim modelleri ve bunların altında yatan mevsim döngüleri ile biçimlenmiş, tekrarlanan ve döngüsel bir zamandı. Mevsimler birbirini izler, ekinler aynı şekilde doğar, yetişir ve hasat edilirdi. Hayat mütemadiyen tekrarlanırdı. Aynı nehire iki kere giremeyeceğinizi söyleyen Herakleitos gibi birkaç sıradışı
filozofa rağmen, genelde, tarihin tekerrürden ibaret olduğuna sıkı sıkıya inanılırdı. İbn
Haldun ve Viko gibi tarih filozofları da, daha yüksek bir sofistikasyon düzeyinde bu bilgeliği geliştirmişti.