"Şeyh Şahabeddin, bir zamanlar Mısır Sultanı'ndan başını bir su kabına daldırmasını istemiş. Bu isteğe uyan Sultan bir anda kendini batan bir gemide bulmuş; dalgalar onu bilinmeyen kıyılara sürüklemiş. Oduncuların yardımıyla en yakın köye giden Sultan, Şeyh'ten intikam almaya yemin etmiş. Birkaç yıl bu köyde esir olarak çalıştıktan sonra özgürlüğünü kazanmış, iş sahibi olmuş ve evlenmiş. Zamanla yeniden fakir düşmüş ve karısıyla yedi çocuğuna bakmak için hamallık yapmaya başlamış. Günün birinde, deniz kıyısında dolaşırken, suya girip yıkanmak istemiş. O anda kendini Kahire'deki sarayında, etrafında maiyeti, Şeyhin şakacı bakışlarıyla karşı karşıya bulmuş. Ona yıllarca sürmüş gibi gelenler, gerçekte birkaç saniyede olup bitmiş."