Maurice Merleau-Ponty

Cogito - Sayı 88

Cogito Dergisi

Most Liked Cogito - Sayı 88 Posts

You can find Most Liked Cogito - Sayı 88 books, most liked Cogito - Sayı 88 quotes and quotes, most liked Cogito - Sayı 88 authors, most liked Cogito - Sayı 88 reviews and reviews on 1000Kitap.
Ekofenomenoloji doğaya dair en eski ve en derinlikli iki bakışı yeniden canlandırdı. İlki, Heraklitos’un meşhur fragmanında belirtilen “doğa gizlenmeyi sever” anlayışıdır.
Filozof dünyayı, başkasını ve kendi kendisini düşünmeyi, onların rabıtalarını kavramayı dener. Fakat akıl yürüten Ego, “tarafsız izleyici” (uninteressierter Zuschauer)²⁶ ,önceden verilmiş bir akılsallığa katılmaz, varlıkta güvencesi olmayan bir girişimle bu akılsallığı ve “kendi kendini kurar”.²⁷ ²⁶ VI. Méditation Cartesienne (yayınlanmamış). [Uninteressierter Zuschauer: sözcük anlamıyla “ilgisiz seyirsi”, “tarafsız seyirci”.] ²⁷ VI Meditation Cartesienne (yayınlanmamış).
Reklam
Algıda aydınlatmaya çalıştığımız şey hem algının içgüdüsel altyapısı hem de idrağın uygulamasıyla kendisinde hasıl olan üstyapıdır. Cassier’nin de söylediği gibi deneycilik algının üst yapısını ortadan kaldırdığında bir anlamda onun altyapısını da bozmuştur: İzlenim böylece içgüdüsel ve duygusal anlamdan olduğu gibi ideal imlemeden de yoksun kalır. Şunu ekleyebiliriz ki algının altyapısını görmezden gelip, onu hemen bir bilgi olarak ele alarak eksistansiyal temelini unutmak algının üstyapısını bozar çünkü böyle bir bakış açısı algının şu nihai momentine sahip olduğunu sanıp onu gözden kaçırır: Hakiki ve kesin bir dünyanın ortaya çıkışı. Refleksiyon, fenomenin yaşamsal ayrılmazlığını ve akılcı eğilimini aydınlattığı takdirde fenomenin merkezini bulduğuna emin olabilir. ¹⁴ Dolayısıyla Algının Fenomenolojisi deneyciliğin ve entelektüalizmin ötesinde bir fenomenoloji ortaya koyma fikriyle yola çıkar. Deneyci yaklaşımlar duyumu öznel bir gerçekliğe veya bir bilinç haline dönüştürmek durumunda kalmışlardır. Berkeley’in ünlü sözü esse est percipi ¹⁵ de tam olarak buna işaret eder:Algılananın varlık anlamı algı eylemine denk düşer. Esse est percipi aslında zıt gibi görünen iki argümanı birleştirir: Bir yandan, dolaysız olarak algıladıklarımız reel şeylerdir, diğer yandan, dolaysız olarak algılanan şeyler ancak zihinde varolan zihin halleridir. Fakat her ikisinin de ortak noktası duyumları algısal deneyimimizin temeline yerleştirmesidir. ¹⁴ Phénoménologie de la Perception, age., s. 65. ¹⁵ G. Berkeley, Trois dialogues entre Hylas et Philonous , Fr. çev. Michel Ambacher, Paris, Aubier, 1970.
Sayfa 70 - Emre Şan, Algıya Göre DüşünmekKitabı okudu
"Nörolojinin, deneysel psikolojinin (özellikle psikopatolojinin) ve felsefenin bu günkü durumunda, algı sorununu özellikle de kendi bedeninin algısı sorununu yeniden ele almak bana faydalı göründü. Eleştirel felsefeden esinlenen bir öğreti, algıyı uzamsal olmayan verilerin (“duyumların”) birbirleri ile ilişkilendirildiği ve nesnel bir evren kuracak şeklilde açıklandığı entelektüel bir işlem olarak ele alır. Bu şekilde ele alındığında algı eksik bir bilim gibidir, dolaylı bir işlemdir." ² ² M. Merleau-Ponty, Algının Önceliği, Fr. çev. Yusuf Yıldırım, İstanbul, Kabalcı, 2006, s. 11
Sayfa 64 - Emre Şan, Algıya Göre DüşünmekKitabı okudu
1952 tarihli "Dolaylı Dil ve Sessizliğin Sesleri" adlı makalesinde "yazar,kendisinde bile, yazısıyla yüzleştirebileceği bir metne sahip değildir" diye yazar.
Her iki düşünür için de insanın dünyada varoluşu alışkanlığa bağlıdır. Alışkanlık "Merleau-Ponty'nin söylediği şekliyle "meçhul" [ananymous] ve Dewey için daima sessiz ve burada olandır". Dewey için alışkanlık bilinçdışı ya da bilinçaltıdır. Merleau-Ponty'nin kullandığı meçhul kavramı alışkanlığın nesnellik öncesi oluşuna dikkat çeker. Dewey gibi, Merleau-Ponty için de yönelimsellik bilişsel elementler içermez. Bu noktada, her iki düşünür için de deneyim önceliği ve deneyimin oluşu munda dolayımsız hisler ve algı ve dolayısıyla düşünüm-öncesi alışkanlık ve yönelimsellik arasında ortaklık görmek olanaklıdır. Bu nosyonlara dair ortak lik deneyimin nesnellik öncesi oluşunun kabulünde devam eder. Dewey için deneyimde "dolayımsız olan çözümleme-öncesidir ya da Merleau-Ponty'nin söylediği şekliyle "düşünüm öncesidir".Deneyim eyleminin ve bilincin, düşünüm-öncesi varlığının ifadesi her iki düşünür için de temeldir.
Aysun AydınKitabı okudu
Reklam
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.