... coğrafya, önce, savaş yapmaya yarar. Her bilim için, her bilgi için bilgikuramsal önkoşullar sorunu ortaya atılmalıdır; bilimsel süreç bir tarihe bağlıdır ve bir yandan ideolojilerle ilişkileri içinde, öte yandan uygulama ya da iktidar olarak düşünülmelidir. Coğrafya önce savaş yapmaya yarar sözü, sadece askeri harekata yarar anlamına gelmez; sadece şu ya da bu düşmana karşı açılması gereken savaş olasılığına karşı değil, aynı zamanda devlet örgütünün, üstünde güç kullandığı insanları daha iyi denetlemek amacıyla, bölgeleri düzenlemesine yarar. Coğrafya, önce siyasi ve askeri uygulamalar için stratejik bir bilgidir ve ilk anda karışık, çok çeşitli bilgilerin biraraya gelmesini gerektiren de bu uygulamalardır. Bilgi için, bilginin parçalara ayrılması gerçeğinin dışına çıkılmazsa, bu bilgilerin varlık nedenleri ve önemleri kavranamaz.
Bir haritanın ölçeği, gerçek bir mesafe ile onun kâğıt üzerindeki temsili arasındaki küçültme oranını ifade eder. Kesirin paydası ne kadar büyükse, ölçeğe o kadar “küçük” denilir. Bu nedenle 1/1,000,000 ölçeğindeki bir harita, 1/10,000 ölçeğindeki bir haritaya göre çok daha küçük ölçeklidir, ancak ilki, ikincisine oranla çok daha büyük bir alanı ifade eder. Güçlü araçlar ve büyük alanlar veya çok sayıda insan üzerinde gerçekleşen bir eylemi ifade eden, "büyük ölçekli bir şey yapma”, “büyük ölçekli operasyon" gibi yaygın ifadelerin, harita ifadesinin tersi bir anlama sahip olduğu belirtilmelidir. Büyük ölçekli bir harita, görece küçük bir alanı temsil eder. Nereden türediği bilinmeyen bu karmaşa hayli yaygındır ve çok sayıda coğrafyacı da bu hatayı yapmaktadır.
Devlet aygıtının birçok örgütünün işlevlerinden biri sürekli olarak bilgi toplamaktır (bu, polisin, jandarmanın en önde gelen görevlerinden biridir), ileri gelen kişiler de bilgi sahibidirler ve bunu “yüksek makama” bildirmekte çok isteklidirler. Buna karşılık, iktidar kurumları ile alanın düzenlenme biçimleri arasındaki ilişkiler iktidarda olmayanlardan kısmen gizlenmektedir. Yararı oldukça konjonktürel olan çok açık bazı bilgileri çember içine alan gizliliği delmeye girişmekten çok, orayı daha açık görmek için, kısmi bilgilerden kafası karışmış olan bir kitleyi örgütlemeye olanak veren bir yönteme sahip olmak gerekir; buna dikkat etme nedenleri kavrandığı andan itibaren bu bilgiler büyük ölçüde elde edilebilir olurlar.
Bir dizi istatistik ve yazılar bütününden çok daha fazlası olan harita, coğrafi temsilin en üst biçimidir. Taktiklerin ve stratejilerin oluştu rulması için gerekli bütün bilgiler, haritanın üzerine getirilmelidir. Harita, yani mekânın bu şekilde formelleştirilmesi bedava olmadığı gibi yansız da değildir. Kaçınılmaz tahakkümün, mekân tahakkümünün aracı olan harita, öncelikle yetkililer tarafından ve yetkililer için hazırlanır. Bir haritanın üretilmesi, yani iyi bilinmeyen bir somutluğun soyut, etkili, güvenilir bir temsile dönüştürülmesi ancak devlet aygıtı tarafından ve devlet aygıtı için gerçekleştirilebilecek zorlu, uzun ve maliyetli bir operasyondur. Bir haritanın oluşturulması, temsil edilen mekâna siyasi ve bilimsel olarak bir düzeyde vâkıf olmayı gerektirir ve bu, hem bu mekân üzerinde hem de orada yaşayan insanlar üzerinde bir iktidar aracıdır. Bugün bile çok sayıda haritanın, özellikle de büyük ölçekli, çok ayrıntılı, çoğu kez "kurmay haritası” denilen haritaların çok sayıda ülkede askeri sır kapsamında olması şaşırtıcı değildir.
19. yüzyılın ilk yarısında Lyon’lu kapitalistler, dokuma işçilerinin siyasi gücünü yıkmak için gerçek bir coğrafi stratejiyi hayata geçirdiler: O tarihe kadar Lyon’da yoğunlaşmış olan ipek dokuma işi, çok sayıda teknik operasyona ayrıldı; bunlar geniş ölçüde kıra serpiştirildi: yalnızca “tüccar-üretici” kendisi için çalışan çok sayıda atölyenin yerini biliyor, bunlann her birinde çalışanlar, ötekilerin nerede çalıştığını bilmiyordu. Bu nedenle, dağılmış olan çalışanlar, ortak eylemlere artık pek girişemiyordu.