Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Vesikalı Yarim Üzerine

Çok Tuhaf Çok Tanıdık

Umut Tümay Arslan
Lütfü Akad'ın 1968 tarihli kült filmi Vesikalı Yarim, seyircisini sıradışı bir deneyime sürükler. Herşey bir Yeşilçam melodramından bekleneceği gibidir, çok tanıdıktır. Ama aynı zamanda çok tuhaf birşeyler vardır bu filmde ? adı koyulamayan, açıklamaya direnen, onu diğer Yeşilçam filmlerinden ayıran bir tuhaflık... Bir grup çalışması olan Çok Tuhaf Çok Tanıdık işte bunun nedenini araştırıyor. Vesikalı Yarim?i unutulmaz bir sanat yapıtı haline getirenin tam da bu özelliği olduğunu, içinde yer aldığı sinema geleneğinin bildik, tanıdık motiflerini taşıdığı halde bunlara farklı anlatısal ve estetik çözümler getirdiğini söylüyor. Filmin anlatısal içeriği kadar, estetik özelliklerine de hakkını veren bir çözümleme tarzı var bu incelemenin. Bir yandan filmin Türk modernleşmesinin temel sorunlarıyla bağını sergilerken, diğer yandan filmin biçimsel yapısının, başta hiç düşünülmemiş içerikleri mümkün kılan, onların yolunu açan mantığını ortaya çıkarıyor. Bir filmin, daha genelde bir kültürel ürünün nasıl "okunabileceğinin" başarılı bir örneği olarak sunuyoruz bu kitabı. Şu sorulabilir: Seyretmek ve keyfini çıkartmak varken neden deşifre etmeye çalışalım ki bir filmi? Kendisiyle yapılan söyleşide filmin yönetmeni Akad da böyle diyor. Cevaplardan biri, sanatı sanat yapan şeyi gerçekten öğrenebilmek içindir. Ama galiba başka bir cevap daha önemli: Yeniden büyülenebilmenin ilk şartı, önceki büyülerden kurtulabilmektir.
Yazar:
Umut Tümay Arslan
Umut Tümay Arslan
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 52 dk.Sayfa Sayısı: 172Basım Tarihi: Şubat 2005Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753425025Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İmkansız aşkın filmi “Vesikalı Yarim” Yönetmenliğini sn. Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı, senaristliğini sn. Safa Önal’ın üstlendiği, sn. Sait Faik Abasıyanık’ın “Menekşeli Vadi" öyküsünden esinlenilerek sinemaya aktarılmış siyah-beyaz bir başyapıt. Fonda 68’li yılların İstanbul’u, aktör İzzet Günay Bey ve aktrist Türkan Şoray Hanım. Bu imkânsız aşk insanın kalbinin en derinine işliyor. Siyah-beyaz renklerin tutkulu dansıyla, Dolmabahçe Saray önü sahnesi, muhteşem fonlu kadrajlar, mimiklere sayfalarca senaryoyu sığdıran sekanslar, tarihî geçişler, yönetmen ve senaristin oyuncuların kabiliyetini ve İstanbul'u ne denli iyi tanıdığının kanıtıdır. Halil karakterinin, kentsoylu bir yalnızlığın ardından tekrar feodal toplumsallığına dönüşü... Sabiha karakterinin kentsoylu yalnızlığı kabullenerek şehir cangılında ayakta durma gayretleri... Film boyunca, Sabiha kentsoylu, Halil ise feodal bir giyim tarzını benimsiyor. Sabiha'nın Dolmabahçe Saray'ı önünde sahneleri ilerlerken arka fondaki kadrajda kronolojik geçişler harikadır. At arabasından otomobile geçiş yapan kadraj, esas olarak İstanbul’un feodal Osmanlı’dan modern Türkiye’ye geçiş hikâyesidir. Film her ne kadar sayın Sait Faik’in “Menekşeli Vadi” öyküsünden esinlenmiş olsa da sn. Ömer Lütfi Akad’ın yönetmenliğinde sinematografik olarak vücud bulmuştur. Filmdeki rasyonel ve duygusal savrulmalar, hüzünlü gözyaşları olarak yürekleri dağlar. Sevgiyle kalın #vesikalıyarim #ömerlütfiakad #safaönal #türkansoray #izzetgünay #yeşilçam #şereffilm Filmi izlemek isteyenler için link; youtu.be/j8qdnqwjRJA
Çok Tuhaf Çok Tanıdık
Çok Tuhaf Çok TanıdıkUmut Tümay Arslan · Metis Yayınları · 200536 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.