Çöküş Sözleri ve Alıntıları
Çöküş sözleri ve alıntılarını, Çöküş kitap alıntılarını, Çöküş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...savaşlar yaklaşık MÖ 4000 yılında başladı. Ancak insanlar bu tarihten itibaren, adeta kaybedilen zamanı telafi etmek istermişcesine, gezegenimizin büyük bir kısmını daimi bir savaş alanına dönüştürdü.
Erich Fromm’un sözleriyle -sadece hayatta kalma güdüleri tehdit algıladığında ortaya çıkan ve nadiren tehdidin ve uyarıcı sinyallerin ötesine geçen- hayvan saldırganlığı, “iyi huylu ve savunma amaçlıyken” insan saldırganlığı “kötü huylu”dur.
kadınların bu şekilde konuşma oranı fazla diyor. doğru mu sence
Yanlış yapmışssın, şöyle yapmalıydın demek yerine ''Ne demek istediğini anlıyorum, ama sence de şu daha doğru olmaz mıydı gibi?
İktidar ve servet hırsı insanları başkalarının mülkünü ele geçirmek ve onlar üzerinde hakimiyet kurmak isteğiyle doldurdu. Çünkü insan, kurbanlarının merhamet duymasını sağlayan ortak bilinçten dışlanmıştı. Empati kurma yetisinden yoksunluk, bu istekler uğruna işkence etmeyi ve öldürmeyi mübah kıldı
Amerika'daki sömürgeciler de Yerlilerin maddiyatçılıktan uzak kültürü karşısında hayrete düşmüştü. Yerliler ihtiyaç duydukları kadar yiyecek elde eder etmez çalışmayı bırakıyor, satmak ya da takas etmek için stok yapmıyordu. Nerede olduğunu bildikleri halde altın çıkartmıyor, Avrupalıların güzel ve değerli diye nitelendirdiği nesnelere ilgi duymuyorlardı
Benlik eksikliği, ilkel insanların neden genel olarak Avrupalı- Amerikalılara kıyasla daha kuvvetli empati kurma yetisine sahip olduğunu da açıklıyor. Gelişmiş egomuz, öyle ya da böyle, bizi dünyadan soyutlayan bir "duvar çekmemize" ve arzu ve ihtiyaçlarımızla yanıp tutuşan kendi içimize hapsolmamıza neden oldu. Bu nedenle, "kendimizi başkasının yerine koyamıyor" ve "onun hissettiklerini hissedemiyoruz." İsteklerimiz ıstıraba ya da zarara yol açsalar bile her zaman başkalarının- ya da diğer varlıkların ve çevrenin- iyiliğinden önce geliyor. Hatta bu nedenle bazen zalimce ve insanlık dışı davranabiliyoruz. Çünkü karşımızdakinin ne derece acı çektiğini kavrayamıyoruz.