Hayaller bundan dolayı güzel değil midir zaten? Düşünmesi, düşlemesi güzel olduğundan devam ettirilebilirdir, bitirilebilir olması her ne kadar arzulansa da.
“Hayaller kuracağız ve gerçekleştireceğiz. Hem aslında ben bütün hayallerimi gerçekleşsin diye kurmuyorum ki. Ben içimizdeki çocuk sıkılmasın, oyun oynamaya devam etsin diye yeni bilinmezlikler veriyorum ona. Çünkü herkesin içinde bir çocuk vardır ve en temiz benliği ile oyunlar oynar.”
Ama ya kendine dair vezgeçmişlik engeli? Bir insan sadece ayakları üzerinde durduğunda mı var oluyor ve yer kaplıyordu bu hayatta? Engel sadece yürüyememek miydi?
En sonunda her yolculuk başka bir yolculuk doğuruyordu hayatta. Bazı hikayeler sonlanmadan devamı olan yeni hikayelere gebe kalıyordu. Bazı insanlar varlığı ile bazı insanlar yokluğu ile yer kaplıyordu hayatta....
Hareket etmek isteyene en büyük engel kendine dair almaya korktuğu kararlarıydı. Kendini tanımaktan korkmasıydı. İnsan her ne kadar eksilirse eksilsin, yarım kalan kendini tanımaktan vazgeçmemeli, kendini tekrar inşa etmekten alıkoymamalıydı.