“Hayata dair sorgu gücü yüksek olmalı insanın. Her şeyin cevabını bulmak mümkün değil. Ama soru sormayı hiç bırakmamak lazım. Sorgulamamız ve daha iyiye kendimizi çekmemiz lazım. Daha iyiyi soracak olursanız; bir öncekine göre daha büyük bir mutsuzluk. Çünkü insan öğrendikçe mutsuzlaşır. İnsan öğrendikçe eksikliklerinin farkına varır. O eksikliklerini de yok etmeye hiçbir zaman yetişemez. İnsan eksik bir canlıdır. Diğer canlılardan en büyük farkı ise insan eksikliklerini bilen bir canlıdır.”
Hem bir kişi uzaktan ne kadar çok güçlü duruyorsa kendi içerisinde o kadar çok güçsüzlüğü ile savaşıyordu. O zaman güçlü olmak demek güçsüzlüklerini saklayabilme becerisi miydi?