Dünya bir girdaptır, içinde türlü düşünceler, türlü inanışlar boyuna kaynaşır durur. Ama zaman onları öğütür. Kalbur gibi atılması gerekenleri atar, geride sert tohumlar gibi gerçekler kalır. Önceleri bomboş görünen bazı şeylerin aslında önemli bir anlam taşıdıkları sonradan anlaşılır. O soğuk gülüşlerin derinliklerinde ölümsüz, gürbüz bir sevginin sıcak kıvılcımları bulunabilir. Kim bilir belki günün birinde şu gerçeğe herkes inanacaktır: Mağrur ve güçlü insan felaket içinde nasıl küçülür, zayıflarsa, zayıf da felaketler içinde o denli güçlenir. İşte bu kural uyarınca, yürekten gelme gözyaşları döken bir adam da çoğu zaman dünyanın en çok gülen adamıdır.