Bekâr kalmak çok korkunç görünüyor, akşamı biriyle geçirmeyi her arzu ettiğinde davet edilmek için yalvarırken, haysiyetini de korumaya çalışan bir ihtiyar olmak, yatağının bulunduğu köşeden boş odaya bakarak haftalarca hasta yatmak, her zaman giriş kapısında vedalaşmak zorunda kalmak, merdivenden asla karınla birlikte çıkamamak, odanın yalnızca öteki insanların oturma odalarına açılan yan kapısının olması, başkalarının çocuklarına imrenmek, "Benim çocuğum yok," bile diyememek, görünüm, hal ve tavır olarak kendine, gençliğinden hatırladığın bir iki bekârı örnek almak.
Öyle görülüyor ki pek kötü şey bekar kalmak...Bir akşam insanlar arasında geçirilmek istendi mi yaşlı bir adam olarak onurunu güçlükle koruyup başkalarından kendisine kapılarını açmasını beklemek, hastalanma ve yatağın bulunduğu köşeden haftalar boyu boş odayı seyretmek,tanışlarla hep sokak kapısı önünde vedalaşmak, asla yanında eşiyle dar merdivenlerden çıkamamak, odasında sadece başkalarının odalarına açılan ara kapıların bulunduğunu bilmek, akşam yiyeceğini bir elinde eve taşımak, başkalarının çocuklarına hayran hayran bakıp boyuna "Benim yok !" diye yineleyememek, kılık kıyafet ve davranışında çocukluk anılarından bir ya da birkaç bekarı kendine örnek almak.