Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çöp Plaza

Miyase Sertbarut

Sayfa Sayısına Göre Çöp Plaza Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Çöp Plaza sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Çöp Plaza kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kez yalnızca iki badem şekeri bulmuştu uzandığı boş bir kolinin içinde. Bu iki badem şekerinin tadı, yeniden böyle bir sürprizle karşılaşma umudunu hep canlı tutuyordu.
Reklam
"Plazanın anlamı ne?" diye sordu abisine Fırat. Çöpün ne olduğunu biliyordu. Plazayı da duyuyordu bazen, ama ne olduğu üzerine hiç düşünmemişti o güne dek. Murat kendinden büyük başka bir kağıt toplayıcısından ve pek beğendiyi açıklamayı yaptı: "Güliverlerin yaşadığı yerler, onlar Güliver, biz cüce."
Sayfa 15 - Tudem YayınlarıKitabı okudu
Televizyon açıktı; herkes bir yerlere serilmiş, kendi hayatlarına hiç benzemeyen bir hayatı anlatan dizi filmi izliyorlardı.
Çöpten bedavaya almışız. Ne pahasına aldık onu çöpten haberin var mı dangalak? Her türlü hastalık pahasını aldık, ilaca verecek paramız olmadığı halde aldık. Elimizi kesme pahasına aldık. Uyku uyumayıp sana getirdik. Benim ölümüm bir gün bir beş lira yüzünden olacak.Haberin var mı senin?
Sayfa 21 - TudemKitabı okudu
Bir şey ne kadar çok ekmek ederse o kadar değerliydi… Ekmek, tok bir karındı. Sofranın demirbaşı, olmazsa olmaz, olmazsa uyku tutmazdı. Bu nedenle yere düşen bir parçacık ekmeği bile kaldırırdı. Tozunu üfleyip ya bir duvar üstüne ya da ayakaltı olmayan bir ağaç dinine koyardı. Kuşlar, karıncalar, kediler, köpekler ve büyüteciyle bile göremediği küçücük canlılar için.
Reklam
... " Ne alacaksın oğlum? Biz almaya değil, satmaya geldik." "Belki şey bulurum, büyüteç..." "Ben buldukça getiriyorum ya sana. Ona vereceğin para ile dört beş ekmek alırız." Bu ölçü birimini Çöp Plaza'daki bütün çocuklar gibi Fırat da erkenden öğrenmişti. Bir şey ne kadar çok ekmek ederse o kadar değerliydi... Ekmek tok bir karındı. Sofranın demirbaşı, olmazsa olmaz, olmazsa uyku tutmazdı.
Evet bu nasıl oldu? Niçin oldu? Yanıtı yaptıklarımızda... Buna biz neden olduk. Ne yazık ki böyle. Çünkü yalıtılmış bir dünya kurduk burada. Kendimizi, en çok da çocuklarımızı dış dünyadan ayırdık. Fanus içinde fanus yarattık. Doğdukları andan başlayarak özel ortamlar kurduk. Yapay güzellikler sunduk. Süt mü gerekliydi, biz 500gramı hazır tuttuk. Gerekli aşıların yanı sıra gerekmeyen aşılar yaptık. Doğa biçimlendirecekti onları, biz doğaya meydan okuduk. Şimdi başımız dertte. Bu hâlleriyle yaşamaları imkansız.
İnsanlık doğa ile savaş içinde kazanırsa kaybedecek...
Buna biz neden olduk. Ne yazık ki böyle. Çünkü yalıtılmış bir dünya kurduk burada. Kendimizi, en çok da çocuklarımızı dış dünyadan ayırdık. Fanus içinde fanus yarattık. Doğdukları andan başlayarak özel ortamlar kurduk. Yapay güzellikler sunduk. Süt mü gerekiyordu, en güzel ineğin sütünü bulduk. Beş miligram kalsiyum mu gerekliydi, biz 500 gramı hazır tuttuk. Gerekli aşıların yanı sıra gerekmeyen aşılar yaptık. Doğa biçimlendirecekti onları, biz doğaya meydan okuduk. Şimdi başımız dertte. Bu hâlleriyle yaşamaları imkânsız.
Sevilmediklerini bilen çocuklar, nefret etmeyi de böyle böyle öğrendiler.
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.