Kötülük sıradandır. Kimilerine göre insan ruhunun bu tür incelikleri yazılmaya değmez. Eee derler, ne anlattın sen bize? Onlar bin insan ruhunun bir araya gelip yıktığı bir evreni okumak isterler. Oysa içlerinden birisi bütün bir dünyadır, hayattır.
O zaman, şimdi hayattaki son cümlemi yazıyor olabilirim öyle değil mi? Şu kapıdan çıkıp gitsem bir daha dönmeyebilirim öyle değil mi? Kalacak bir evim, yatacak bir yatağım ve sevdiğim şeyler olsa bile sokakları seçip kaybolabilirim. Artık kaybolmanın ne demek olduğunu, sırların asla sır olarak kalamayacağını çok iyi biliyorum.
"Geçmişinin defterini düremeyenlerin geleceği olmaz. Buna toplumlar da dahildir. Bizi yerin dibine sokan güç de, kader de budur. Şahsi dertlerimiz değil, şahsi dertlerimizi gözler önünde yaşadığımız toplum bizi bu ine kapanmaya zorladı. Kötünün karşısında kötülükle durabileceğimizi yukarıdakilerden öğrendik."
Garipti, gerçekten garipti, çöplükte kobaylık, burada organ mafyası. Demek sokaklarda insan bir tek geçmişi ve bedeniyle varolabiliyordu. Bunu düşünerek kendi kendine.
"Başka?"
Sevgilinizin ağır ağır yürüyüşünü seyrettiğiniz bir an ile yerlerde sürüklendiğiniz bir an aynı hafıza çöplüğünde koyun koyuna kokuşur. En güzelini seçip hatırlamak ister- ken en kanlısı da kendini unutturmaz.