Croce'nin Estetiği

Bedrettin Cömert
Sanat ve Teknik:
''Bu iki etkinlik biçimi birbirinden o kadar iyi ayrımlanmıştır ki, örneğin şiirlerinin matbaa provalarını kötü düzelten bir ozan, elverişsiz gereç kullanan veya statik yasalarına yeterince dikkat etmeyen mimar, çabucak bozulan boya kullanan ressam gibi, hem iyi sanatçı hem de kötü teknikçi olunabilir.. Fakat olanaksız bir şey varsa, o da, şiirini kötü yazan büyük ozan, renkleri yakıştıramayan büyük ressam, çizgileri uyumlaştıramayan büyük mimar, tonları uyuma sokamayan büyük besteci, yani kendini ifade etmesini bilmeyen büyük sanatçıdır. Raffaello hakkında, elleri olmasaydı da büyük bir ressam olurdu denilmiş, ama, çizim duygusu olmasaydı da büyük ressam olurdu denilmemiş.'' * Croce
Dilyetisi, Dil, Söz:
''Dil olmadan dilyetisinden söz edilemezse de, dili dilyetisiyle karıştırmamak gerekir. Dil bu yetinin hem toplumsal bir ürünüdür, hem de bu yetinin bireylerde işlemesini sağlamak amacıyla toplum tarafından benimsenmiş gerekli anlaşmalar bütünüdür.'' * Ferdinand de Saussure
Reklam
İfade Çeşitleri:
''..'Yazınsal ifade'nin bulgulanmasının en büyük değeri, şiir olmayan her şeyi, ivediliğe kapılarak, çirkine ve karşı-şiir'e indirgememek; şiirsel olmadıkları halde şiir duyarlığını ve beğenisini incitmedikleri, benzer bir şiir havası yarattıkları için geniş bir alanı kapsayan şiirsel olmayan ifadeleri meşru kılmak olmuştur.'' * Croce
Şiir (Sanat) ve Dil Özdeşliği:
''Dil felsefesi ve sanat felsefesi aynı şeydir. Dilbilimin Estetikten değişik bir bilim olması için, konusunu, estetik olgu olan ifadenin oluşturmaması gerekir, yani dilin ifade olduğunu yadsımak zorunluluğu vardır. Oysa, hiçbir şey ifade etmeyen bir dizi ses, dil değildir; dil, eklemli, sınırlanmış, ifade amacıyla örgütlenmiş sestir. Öte yandan Dilbilimin, Estetik'e göre özel bir bilim olabilmesi için, özel ifadeler sınıfını edinmesi gerekir. İfadelerin sınıflandırılamayacağını daha önce göstermiştik zaten.'' * Croce
''Eğer bugün yurdumuzda, görsel ve plastik sanatlar alanında eleştiri düzeyimiz çok düşükse, bunun başlıca nedeni, her sanatsal etkinliğe, edebiyatın, şiirin merceğiyle bakma alışkanlığımızdır. Bu durumun elbette birçok ekonomik-toplumsal-kültürel, dolayısıyla sanatsal nedenleri var ve bu nedenler ayrıntılarıyla araştırılıp açıklanabilir. Ama bir resim sergisinin sunuş broşüründe, bu işten anladığını sanan, ama resme yalnızca bir konu gözüyle bakabilen bir edebiyatçının övücü sözlerini bulmak gündelik işlerdir bizde.'' * Bedrettin Cömert
Sayfa 135Kitabı okudu
Şiirsel İmge Bir İmge-Kavram Bütünüdür:
''..yalnızca ''imgeler' veya 'sezgiler' aracılığıyla elde edilen sanatsal bir bilgiden söz etmek ve bu bilginin aynı zamanda ve örgensel bir birlik içinde kavramlar aracılığıyla da gerçekleştiğini belirtmemek, gizemcilik ve kötü bir dogmacılık olur.'' * Antonio Aliotta
Reklam
Önce Estetik:
''Bir bütün, bölümleri olduğu için, o bölümlerin kendisi olduğu için ancak bütün'dür; bir örgenli (organizma, örgenleri ve işlevleri olduğu için, o örgenlerin ve işlevlerin kendisi olduğu için örgenlidir; bir birlik, ayrımlamalar içeriyorsa ve ayrımlamaların birliğiyse ancak kabul edilebilir. Düşünceye, birliksiz ayrımlama kadar, ayrımlamasız birlik de aykırıdır.'' * Croce
Sezgi Katışıksızdır:
''..şiire ne duygu, ne imge, ne de ikisinin toplamı denilebilir. Şiir, 'duygunun içseyri' veya 'lirik sezgi', ya da kendisini oluşturan imgelerin gerçeklik veya gerçeksizliklerine ilişkin her türlü tarihsel ve eleştirel bağıntıdan arınmış ve yaşamın, gündeliklikten sıyrılmış salt, katışıksız atışını yakaladığı için, katışıksız sezgi'dir. Katışıksız sezgi, ussal ve mantıksal bağıntılardan arınmış olabilmek için, duygu ve tutkuyla doludur; başka bir deyişle, yalnızca bir ruh durumuna sezgisel ve ifadesel biçim verir, bu nedenle de, görünüşteki o soğukluğun altında sıcaklık vardır ve her gerçek sanat yaratısı, yalnız salt liriklik olmak koşuluyla katışıksız sezgidir.'' * Croce
Sanat Ahlak Değildir:
''Dante'nin Francesca'sını ahlaksız veya Shakespeare'in Cordelia'sını ahlaklı diye yargılamak (Francesca ve Cordelia'nın görevleri yalnızca sanatsaldır. Onlar, Dante'nin ve Shakespeare'in gönüllerinin müziksel notalarıdır), dörtgeni ahlaklı veya üçgeni ahlaksız diye yargılamak gibi bir şey olur.. Sanattan istenen, insanları iyiye yöneltmek, kötüden tiksindirmek ve görenekleri düzeltip iyileştirmek görevi, ahlakçı öğretinin bir kalıntısıdır. Bu öğreti, sanatçılardan, kitlelerin yurttaşlık eğitimine katkıda bulunmasını, halkın ulusal veya savaşçıl duygularını güçlendirmesini, alçakgönüllü ve çalışkan yaşam ülkülerini yaygınlaştırmasını istemiştir. Bütün bunları, nasıl ki, geometri bilimi yapamaz ve yapamadığı için de saygınlığından bir şey yitirmez, aynı şekilde sanat da yapamaz.'' * Croce
BÖLÜM III, İFADE VE İLETİM:
''Gramsci, sorunu daha sağlam temellere koyarak şöyle eleştiriyor Croce'yi: ''Ozanlar niçin yazar.? Ressamlar niçin resim yapar.? Croce'ye bakılırsa, sanat yapıtı, sanatçının yalnız ve yalnız beyninde ''tam'' olduğuna göre, sanatçılar kendi yapıtlarını anımsamak için yazı yazıp resim yaparlar.. Burada aslında söz konusu olan sorun, 'insanın doğası' ve 'bireyin ne olduğu'dur. Birey, toplum dışında düşünülmez, dolayısıyla, tarihsel olarak belirlenmemiş hiçbir birey düşünülmezse, her bireyin her sanatçının, sanatçının her etkinliğinin toplumun, belirli bir toplumun dışında düşünülmesi olanaksızdır. Bu nedenledir ki sanatçı, yalnızca 'anımsamak' için, yalnızca yaratma anını yeniden yaşayabilmek için yazıp çizmez, yani düşgücü ürünlerini dışlaştırmaz; sanatçı, yalnızca düşgücü ürünlerini dışlaştırdığı, nesnelleştirdiği, tarihselleştirdiği için sanatçıdır.'' * Antonio Gramsci
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Göstergenin Değişmezliği:
''..hiçbir toplum dilini, önceki kuşaklardan kalan ve olduğu gibi kabul edilmesi gereken bir üründen başka bir biçimde tanımaz ve tanımamıştır. Bu nedenle, dilin kökeni sorunu sanıldığı gibi önemli değildir. Dilbilimin asıl konusu gerçek nesnesi; oluşmuş bir dilin doğal ve düzgün yaşantısıdır. Belirli bir dil durumu her zaman tarihsel etkenlerin ürünüdür. Dil göstergesinin niçin değişme olduğunu, başka bir deyişle niçin her türlü rastgele değiştirimlere karşı direndiğini bu etkenler açıklar.'' * Ferdinand de Saussure
Sayfa 105Kitabı okudu
Yazınsal İfade:
''Şiir ritimdir, melodidir, uyumdur. Estetik biçimsellik, yani yazın, tüm bu özellikleri ödünç alır ve felsefenin, tarihin, bilimin, tutkuların gerçekliğine bir ritim, bir melodi, bir uyum katar.'' * Croce
Şiirsel İmge Bir İmge-Kavram Bütünüdür:
''Her ne kadar ilk bakışta aykırı gelse de, sanat dünyasında ve özellikle şiir dünyasında görülen eytişim (diyalektik), işte madde-us (ayrıtürden'ler) eytişimidir.'' * Antonio Aliotta
Şiirsel İmge Bir İmge-Kavram Bütünüdür:
''İmge, ne kadar anlamlıysa veya anlamla doluysa, o kadar açık-seçik, yani o kadar imgedir.'' * Della Volpe
Yazınsal İfade:
''Yazınsal ifade, nezaket kuralları gibi, uygarlığın ve eğitimin bölümlerinden biridir. Yazınsal ifade; şiirsel olmayan ifadelerle, şiirsel ifadeler arasında, şiirsel olmayanlar yadsınmadan, ama aynı zamanda şiir ve sanat bilinci de incinmeden, gerçekleştirilen uyumdur. Bu nedenle eğer şiir insan türünün anadiliyse, yazın da, onun uygarlık eğiticisi veya eğiticilerinden biridir. Bu iki ifade düzeni arasındaki denge, birini ötekisi uğruna harcayarak değil, her ikisini de dikkate alarak, her ikisinin de yeni ifadede ılımlaştırılmasıyla sağlanır.'' * Croce
Resim