Hayatım boyunca aklımın bir köşesinde açık duracak bir kitap bu.
Issız bir ada üzerinde "kendi" kalmaya çalışan, bu çabadan, kendisine katılan bir yerlinin etkisi ile, kurtulduktan sonra kendine dönüşebilen, düştüğü adanın bir parçası olan bir adam üzerinden modern toplum olarak inşa ettiğimiz, bize temel, sağlam ve tartışma götürmez gibi gelen kavramların nasıl da değişken, geçirgen ve doğa karşısında güçsüz olduğunu anlattı bana. Öte yandan, kitaptan edindiklerimin şu an tam olarak farkında olduğumu sanmıyorum.
Asıl soru da şu, Sayın Tournier, onca şeyi iki yüz küsür sayfaya nasıl sığdırdın?