Cumhuriyet Efsaneleri

Mustafa Armağan

En Eski Cumhuriyet Efsaneleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Cumhuriyet Efsaneleri sözleri ve alıntılarını, en eski Cumhuriyet Efsaneleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ramazan ve Kurban bayramlarının Cumhuriyet döneminde de (ufak bir tereddütten sonra) resmi tatil olarak kabul edilmesine karşılık aynı şekilde resmi tatil olan Mevlid Kandili, nedense yeni rejimin bünyesinden tatile çıkarılmıştır.
Türkiye'de 1923 yılından itibaren yürürlüğe konulan programın adını koyuyorum:Osmanlısızlaştırmak. Türkiye darbelere rağmen zamanla eski Türkiye olmaktan hızla uzaklaştı, devlet dışı dinamikler kuvvetlendikçe mağdurların sesleri daha fazla duyulur ve temsil edilir oldu. Kendine güveni gelen ülke 'Kimim ben?' sorusuna ancak o yasaklanmış, karanlık alana girerek cevap bulabileceğini gördü ve 1953 bir dönüş yılı oldu, 1999 ise ikinci dönüş yılı... Derken zincirlerinin farkına vardı, bir ikisinden de kurtuldu. Artık Reottomanizasyon, yani Yeniden Osmanlılaştırma dönemi başlamış oldu.
Reklam
Bir devlet düşünün, savaşa 2,5 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle giriyor, savaşı kaybediyor ve 770 bin kilometrekarelik bölümünü, yani yaklaşık dörtte birini kurtarabiliyor ve 'Vatanımı kurtardım' diye zafer çığlıkları atıyor. Peki geriye kalan dörtte üçlük toprak 'gavur toprağı' mıydı ki, elden gittiğine bunca sevindin? Halbuki başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Cumhuriyeti kuran kadronun tamamı bu sözde 'gavur toprakları' nda dünyaya gözlerini açtılar, alın teri, göz nuru döktüler, okuyup yetiştiler, görev yaptılar, dağlarında türkülerini söylediler, derelerinden kana kana su içtiler ve en önemlisi de uğrunda yıllar boyu 'düşmanlarla' savaştılar. Lakin işgal edilen toprakların geri alınması için parmaklarını dahi kımıldatmadıkları gibi Misak-ı Milli'nin ilk maddesinde zikri geçen Mondros Mütarekesi sınırlarının 'içinde ve dışında' kalan Osmanlı-İslam çoğunluğunun hukukunu korumaktan da vazgeçtiler;hatta metinden 'dışında' kelimesini Cumhuriyet devrinde gizlice çıkararak sadece 'içinde' yi bıraktılar, böylece Milli Yemin'i dahi tahrif ettiler, değiştirdiler.
Sayfa 210Kitabı okudu
Halbuki medeniyet olumlu yöndeki gelişmelerde makbuldür. Bir alfabeyi unutturmanın veya tarihten silmeye çalışmanın adı nereye giderseniz gidin barbarlıktır.
Nutuk her şey değildir ve tarihi ondan başlatıp onda bitiren takımın tarihçilikte amatör bile olamayacaklarını bilmek için tahsile dahi ihtiyaç yoktur.
Bir yalan,hangi amaç için söylenmiş olursa olsun,her zaman,en kötü gerçekten daha kötüdür.
Reklam
Harf İnkilabı
Harf inkilabı'nda da özellikle ekalliyetlerin (azınlıkların) milli bünyeyle bütünleşmesi meselesi üzerinde durulması epey ilginç. Nitekim bu noktaya Andrew Mango da dikkat çekmiş. Diyor ki: Dil ile alfabe birbirinden ayrılmazdı:Türkçe konuşan Karamanlı Rumlar Yunan harfleriyle yazarlar, Ermeni ve Museviler de kendi alfabelerini kullanırlardı. Latin harflerinin kabulüyle birlikte Türkler, Hristiyan Batılılarla aynı safa (kampa) konulmuş oldu. Yine Mango'ya göre "böylece gâvurların alfabesi vatansever,milliyetçi Türklerin alfabesi haline geldi."
Sayfa 58 - Timaş yayınevi
"Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür."
Sayfa 71 - Timaş
23 Nisan Gerçeği
Atatürk'ün ne 23 Nisan Bayramı'yla ilgili bir demecine ne de herhangi bir nutkuna rastlanır. Sadece 1927 kutlamalarını himaye etmiş, makam arabasını çocuklara tahsis etmiş, Cumhurbaşkanlığı Bandosu' nun çocuklara konser vermesini sağlamıştır. Ancak bayram olma süreci tamamen onun ilgi sahası dışında seyretmiş katkısı jest yapmakla sınırlı kalmıştır.
Sayfa 42
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.