Cumhuriyet Efsaneleri
Mustafa ArmağanCumhuriyet Efsaneleri Sözleri ve Alıntıları
Cumhuriyet Efsaneleri sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet Efsaneleri kitap alıntılarını, Cumhuriyet Efsaneleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Geçmiş, bugüne öylesine benzer ki, bunun yanında suyun suya benzerliği hafif kalır."
Sayfa 103Kitabı okudu
En başta İstiklal Mahkemeleri'nin adalet dağıtmak gibi bir hedefleri olmadığını söyleyelim. Yeni rejimin oturtulmasının önündeki engelleri bertaraf etmek, bunun için de tam bir sindirme fırtınası estirmek gerekiyordu.
Sayfa 156Kitabı okudu
Şeyh Said'i, İskilipli Atıf'ı, Maliyeci Cavid'i, Rüştü Paşa'yı, İsmail Canbulat'ı... astıran, Rauf Orbay gibi bir kahramanı 10 yıl kürek cezasına mahkûm eden, Kâzım Karabekir Paşa ve şerefli dava arkadaşlarını idamla yargılayan ve hatta ordu içinde kaynaşma olmasa resmen sallandırmaya kararlı birine saygı duymamı kimse beklemesin.
(Yazar, Reşit Galip'ten bahsediyor.)
Sayfa 168Kitabı okudu
Sahte kahramanların boyası er geç dökülür.
Sayfa 113Kitabı okudu
"23 Nisan çocukları eğlendirmek günü değildir. Himeye-i Etfal'in yaptığı programı yanlış tatbik edenler, bunu bir eğlence günü kabul ettiler... 23 Nisan açların, hastaların, işte çalışan çocukların günüdür. Onların dertlerinin konuşulacağı gündür."
Sayfa 45Kitabı okudu
Unutmayın ki, tarihi silah olarak kullanmaya kalkarsanız bir gün o silahı sizin kafanıza doğru çevirecek birileri de muhakkak çıkacaktır.
İnönü mezarlığı sattı!
Başbakan İnönü yetkisini kullanarak mezarlığın tapusunu Ayas Paşa’nın torunlarından birine verdirmiş, adam da tapuyu alır almaz mezarlıktaki ağaçları kestirip mezar taşlarını söktürmüş, boşalan arsayı yüzbinlerce liraya hükümetin önde gelenlerine satmış sonra da Mısır’a kaçmış.
Resmi tarihin şekillendiği 1930'larda Kürtçe radyo kurulabilir miydi? Bırakın kurulmayı, Arapça radyoları kaçak göçek dinlemenin bile engellendiğini biliyoruz. Oysa bugün devletin bir Kürtçe kanalı olduğu gibi özel kanallar dahi mevcut.
Sayfa 219Kitabı okudu
1946 seçimleri Tek Parti döneminin çürümüşlüğünü bir ayna gibi yansıtan ama aynı zamanda çeyrek asırdır ülkeyi keyfince yöneten, hesap sorulamayan elitist (halka tepeden bakan) bir kadronun iktidarı elde tutabilmek uğruna ne tür zorbalıklara başvurabileceğini gösteren ibretlik bir olaydır.
Türkçe'yi resmî dil olarak kabul etmiş olan ilk Türk devleti Osmanlılardı.
Sayfa 249Kitabı okudu