Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1

İsmail Kara

Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 Quotes

You can find Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 quotes, Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
bütün modernleşme tarihimiz boyunca mücadele edilen ve dönüştürülmek istenen İslam ve Müslümanlıktır.
İlk bakışta problem ne kadar farklı gözükürse gözüksün bütün modernleşme tarihimiz boyunca mücadele edilen ve dönüştürülmek istenen İslâm ve müslümanlıktır.
Reklam
Sadece düşünce ve tartışmalar değil meclis, adalet, ordu ve eğitim kurumları başta olmak üzere Cumhuriyeti bugüne taşıyan müesseseler ve kurucu kişiler de Osmanlı bakiyyesidir. Bu sebeple Cumhuriyet modernleşmesinin bazı bakımlardan Osmanlı batılılaşmasının bir tür uzantısı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
İslami endişe sahibi aydınların Cumhuriyet ideolojisi ve laiklik anlayışı/uygulamaları karşısındaki fikirlerinin, tutumlarının umumiyetle tepkisel olmaktan, tutukluktan ve hamasetten tamamen kurtulmuş olduğu söylenemez.
Dini gericiler eline almıştır ve cemiyeti harap etmiştir diye ortadan kaldırmak, cahil şoförler adam eziyor diye otomobilleri kaldırmaya benzer.
Sayfa 49 - Ahmet Hamdi Başar'ın HatıralarıKitabı okudu
Türkiye'de Aleviliği İslamın dışında, müstakil bir din, bir inanış hatta bir tür insanlık dini olarak gören yorumların varlığı da bilinmektedir. Bu türden Alevi gruplara intikal ettiğimizde mesele daha da karmaşık ve zor bir hal alacaktır. Anadolu coğrafyasında ve güney sınırlarımızda inançları ve dinî yaşantıları itibariyle İslâmla telif edilmeleri zor olan (tarihî metinlerde Ali-Allahî, gulât ve Rafizi olarak geçen) küçük Alevi grupların varlığı malum olmakla beraber bunu umum Alevilere teşmil etmek bilgi yetersizliğinden kaynaklanan bir yorum değilse farklı bir siyasetin veya kötü niyetin neticesi olmalıdır. Eskiden beri camisi olan birçok Alevi köyü, Alevi-Bektaşi tekkesi var ve namazla, oruçla, hacla ilişkisi Sünniler gibi olan, camiye giden birçok Alevi bulunmakktadır. Tarihi süreç içinde ve iskân, şehirleşme, göç gibi etkiler altında giderek Sünnileşen Aleviler, aileler ve tarikat grupları da daha fazla olarak vardır. Aleviliği bütünüyle ayrı bir din, İslâm'ın dışında/ondan bağımsız ayrı bir mezhep olarak mütalaa etme düşüncesinin yerli bir düşünce olmaktan ziyade Almanya ve Fransa merkezli bir siyasî baskı unsuru olarak Türkiye'nin önüne gelmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Bu baskı AB sürecinin canlanmasıyla paralel olarak son yıllarda daha da artmıştır. Zaman içinde Almanya Aleviliği, Arnavutluk Bektaşiliği ayrı bir din olarak kabul edecektir.
Reklam
İsmet Özel:
"İnsanlara 'yazlığa gitme' demek durumunda değilim. Ben meselenin milli bir mesele olarak görülmesinden yanayım. Türkiye'de, sahillerde villa yapmak için kesilen zeytinliklere bir isyan olmadı. Şunu beklerdim, İslâmi hassasiyeti olan insanlar zeytin ağaçlarından yana çıkmalıydılar. Bunu savunarak bir program oluşturmalıydılar. Zeytin ağacı mı villa mı? Bir ikilem doğmalıydı. Gidişat maalesef zeytin ağacı da neymiş, 'villa kimin olsun' problemi olarak doğuyor".
Ahmed Hamdi Akseki:
"...Ehl-i sünnet ulemasından birçoğu diyorlar ki: Kalbine gelen bir şüpheyi kaldırıp atmak ve hakikate vasil olmak için bütün gayretini sarf ettiği halde meramına nail olmadan ölen, fakat şüphe ve tereddüt içinde durmayarak hakkı bulmak yolunda çalışmış olan adam felah ve selâmeti bulmuştur. Çünkü bu adam şüphe ettiği noktada kalmayarak hakikati aramaya koyulmuş ve aklını durmadan kullanmıştır."
Ahmet Hamdi Başar:
"İslâmlık dünyayı esas tutar; akla dayanır; halk idaresini; ahkâmın zamanla değişeceğini kabul eder; hiçbir dogmaya meydan vermemek, herşeyi akıl hududu içinde mütalaa etmek ister. İslâmlığın ilk kuruluşundaki esas bozulmuş; ayrıca bir din sınıfı meydana gelmiş; onun tahakkümü ve kurduğu müesseseler cemiyeti harap etmiş; bugün din ortadan kalkmıştır. Bizce lâiklikten anlayacağımız mâna, din ile dünyayı ayırmak değil, dinin ayrı bir sınıf elinde olarak dogmalaşmış esaslara bürünerek dünya işlerini tahakkümü altında bulundurmasının önüne geçmektir..."
Kenan Rıfai:
"Dün doğru dediklerimize bugün yanlış diyoruz. Yarın da bugünkü neticelerin yanlış ve eksikliklerini anlayacağız, esasen tekâmül de bunu icap ettirir"
68 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.