Cumhuriyet'in İktisat Tarihi

Oktay Yenal

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bunalımdan Devletçiliğe: 1930-1950
Olumsuz gelişmeler ve halktan gelen şikâyetler karşısında hükümet şaşırmış durumdaydı. Dış şokun doğurduğu zincirleme etkilenmeler, hele Türk lirasının 1928 ile 1929 arasında yüzde 10 değer yitirmesi ve ithal mallarındaki benzer artış büyük kaygı yaratıyor ama bunun nedeni yetkililerce kavranamıyordu. Bu şaşkınlık ve Türk iktisat tarihi içinde, ya fiyat artışlarının kalkınmanın doğal sonucu olduğu ileri sürülüyor ya da ticaret kesiminde suçlu arama yolu seçiliyordu.
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Rant Devletçiliği: Suyun Başında Olmak
Toplum düzeni bozularak, çevre kirletilerek, gelecek kuşaklar borca sokularak, bazı kesimlerde canlılık yaratılabileceği sanılabilirdi. İhracat, sanayi ve turizm teşvikleri, bu kesimlerde girişimlerin ve yatırımların artmasını sağlamış olabilirdi. Tarımdaki destek alımları belki çiftçiye bir derece gelir istikrarı sağlamış, üretime olumlu katkıda bulunmuştur. Özel fonlar aracılığı ile de bazı yararlı kamu faaliyetlerinin hızlandırılmış olması olasıdır. Fakat bu verim artışlarının, toplumca ödenen maliyetin üstünde olması ve özellikle, sürdürülebilir olması ihtimali zayıftır. Böyle olunca, keyfi rant ekonomisinin bankacılık, şehircilik ve verimsiz istihdam alanlarında sebep olduğu kaynak israfı ile verimlilik yönünden bile istenilen sonuçları vermediği söylenebilir. Ancak, kuşku yok ki, Türkiye'deki gibi bir rant ekonomisinin en sevimli olmayan yönü, toplumun büyük bir kısmını etkisine alan çirkin rant elde etme -yaygın deyimi ile, köşeyi dönme- yarışı, bunun ahlaki sonuçları ve gelir paylaşımında yarattığı haksızlıklar, rahatsızlıklardır.
Sayfa 179 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geleceğe bakış
Universite adı altında çok hızlı bir genişleme ile meslek okulları açılması nın asıl sakıncası ise, gerçek üniversite alanında Atatürk döneminin çok ümit verici oluşumlarından sonra bu kavramın giderek yozlaştırılması olmuştur. Bu olayın, Türkiye'nin kültür ve uygarlik alanındaki geri kalmışlığı ile yakından iliş kili olduğu kanısındayım. Kabul
Sayfa 236
Tarihi kökenlerimizle ve Osmanlı’nın yükseliş çağının başarıları ve eserleri ile övünmemiz ne kadar hakkımız ise, imparatorluğun ikinci yarısında, ülkenin ne kadar geri ve yoksul bırakıldığını, Cumhuriyet’in nasıl zavallı bir ülke devraldığını unutmamak da o kadar tarih borcumuzdur.
1923’te Ankara’da kalmak ne demekti bilir misiniz? Bir çıkmaz sokağın nihayetinde hasretli gözlerini denize çevirip zorla bir kulübede barınmaya çalışmak demekti. Asayişsizlik devam ediyordu. Memleket fiziksel bir bütünlük içinde değildi. İsmet Paşa
Sayfa 5 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.