şu âlem, ayan ettiğin bize
ağaç, dal, yaprak, meğer her şey mucize!
anlıyorum her bir işte meramını
sevmeyi, ölmeyi, ömrün devamını..
anlıyorum, şu kuş neden yuva yapıyor
anlıyorum Allahım, kalbim niçin çarpıyor..
Eller, eteklerde, baygın düşmüş bir ara.
Eller, sarılmış demir parmaklıklara.
Bir elim kalem tutmuş, yazı yazar.
İki elinde kazma, toprağı kazar.
El var titrer durur, el var yumuk yumuk.
El var pençe olmuş, el var yumruk.
Hepsi de etten, deriden, tırnaktan;
Farkları yok ama dal ucunda yapraktan.
Atmış elindekini, tutmayacak bir daha,
Eller görüyorum, eller, açılmış Allah' a ...
Bir şey... Görünmez ama apaşikâr,
Belki dışımızda, belki içimizde...
Kitaplarda yazılı değil, değil yazılı mezar taşlarımızda,
Bir şey, bir şey var bizde.