Bu basık havaya bir tüy gibi bıraktım kendimi. Ne de olsa birazdan alışacaktım. Umursamadım. Aslında otobüslerin bu hâli; yola çıkmadan önceki durgunluğu çok hoşuma gider. Motorun sesi bir kedi mırıltısı gibi doldurur içeriyi. Boğuk havada kanatlanan uykulu fısıltılar.Koltuk üstü bagajlarına yerleştirilen ambalajlı eşyaların hışırtıları. Dışarıdan gelen bağırışmalar, kahkahalar, veda sözcükleri. Hepsi bu mırıltının içinde ağırlaşır, donuklaşır. Üzerime abanan bu sesler yorgunluk, uykusuzluk gibi hisler doğurur bende . Bir an önce oturup kıvrılmak, gözlerimi kapatmak isterim .