Çürüme
Cem KalenderEn Eski Çürüme Sözleri ve Alıntıları
En Eski Çürüme sözleri ve alıntılarını, en eski Çürüme kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Eğer beli bükülmüş yaşlılar, takva sahibi gençler, süt emen çocuklar, yayılan hayvanlar olmasaydı belalar sel gibi üstünüze dökülecekti hadisi şerifinde bahsedilen yaşlıların aheste beste camiye girişlerini ya da camiden çıkışlarını izlemekten manevi bir haz duyuyordu.
Sayfa 11
Dini bütün biri olduğu söyleniyordu, kimi şıh diyordu, kimi sofu, kimi hoca, kimi muskacı.
Sayfa 13
Edep dışı şeyler konuşuyordu Suna. Kocasından göremediği tatmini cinlerde gördüğünü söylüyordu, onlarla sabaha kadar oynaştığını, ilişkiye girdiğini, bazen de tecavüze uğradığını, en fenası da bunu çoğu zaman kendi istediğini. Kasıklarının arasından bacaklarına doğru sızan kanı izleyip bundan zevk aldığını da söyleyince Seyfi bir anda karısına vurmaya başlamıştı. Tekme tokat dövmüş, saçından tutup yerlerde sürüklemişti, sonra da onu alıp tekrar bir hocaya götürmüştü. Hocanın yazdığı iki muskayı yastıklarının altına koyunca bir süre işler yoluna girer gibi olmuştu ama sonrasında eski tas eski hamam devam etmişti.
Sayfa 17
“Uyan anne uyan, bir filmin içinde değiliz, bir roman konusu değiliz, uzak zamanlara ait kötü bir hikâye, masal, efsane, her neyse onlar da değiliz… Biz bunları yaşadık, çırılçıplak hakikat bu. Bunları dinlemeye dayanabilir misin? Sen dinlemesen de dinleyenler çıkacaktır, anlattıklarıma inananlar olacaktır, bu kadar sert, bu kadar yakıcı, cehennem kadar azap verici bu gerçeklikle yüzleşmek isteyenler olacaktır mutlaka. Bir insanın ne kadar ileri gidebileceğini, kötülüğün bir sınırı olmadığını anlayanlar olacaktır.”
Doğan kitap
Sen dinlemesen de dinleyenler çıkacaktır, anlattıklarına inananlar olacaktır, bu kadar sert, bu kadar yakıcı, cehennem kadar azap verici bu gerçeklikle yüzleşmek isteyenler olacaktır mutlaka. Bir insanın ne kadar ileri gidebileceğini, kötülüğün sınırının olmadığını anlayanlar olacaktır.
Sayfa 392 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsanlar konuşmayı, dedikoduyu seviyordu, sadece sevmediklerinin değil sevdiklerinin de arkasından konuşuyorlardı.
Vicdan asla yalan söylemezdi, mümini mümin yapan vicdanıydı.
En az üç kuşak aynı yerde yaşayanlar yerleşiktir, ancak onların bir kütüphanesi, bir kültürü olur.
“ En az üç kuşak aynı yerde yaşayanlar yerleşiktir , ancak onların bir kütüphanesi , kültürü olur. “
Sayfa 54
“ İnsanlarla doğru ve güçlü iletişim kurma zafiyetini tedavi etmeye çalışıyordu . “
Sayfa 55