Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çuvaldiken Kasabası

Ferda İzbudak Akıncı

Çuvaldiken Kasabası Sözleri ve Alıntıları

Çuvaldiken Kasabası sözleri ve alıntılarını, Çuvaldiken Kasabası kitap alıntılarını, Çuvaldiken Kasabası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çuvaldiken Kasabası- Ferda İzbudak Akıncı
" Kasabaya ilk geldiğinde, alanda bacakları titreyen zayıf, kemikleri çıkmış beygirin yanında... çok uzaklarda kalmıştı. Alacaklı olmak başka bir şeydi. Hepsine tepeden bakıyordu artık. İşi bitince, kasabanın artık neredeyse hepsi yoksullaşmış evlerinde kalmaya gönül indirmiyor...çekip gidiyordu. "
Sayfa 48 - Tudem YayınlarıKitabı okudu
Çuvaldiken Kasabası- Ferda İzbudak Akıncı
" Kasabalılar, giderek çuval bezi almaktansa dokumanın daha yerinde olacağını düşündüler. Dokuma tezgahları edindiler. Kasabada artık yeni bir işkolu vardı: Dokumacılık. Kasabanın adı işte o günlerde değişti. Çuvaldiken Kasabası dediler oraya. Satıcıyı bir daha oralara yaklaştırmadılar. ... Unutmadan... Kasabanın artık bir de kurabiye fırını vardı. Bu fırında taze sütle yapılmış mis gibi kurabiyeler, sıcacık çörekler satılıyordu. Ayrıca bir de şekerci dükkanı açılmıştı. ... Pencerelerindeki sırma işli perdelere gelince... ... Yaşadıkları günleri unutmamak için onları hep pencerelerinde tuttular. "
Sayfa 53 - Tudem YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Satıcı artık öyle sessiz sedasız gelmiyordu kasabaya.Çünkü alacaklıydı.
Çuvaldiken Kasabası- Ferda İzbudak Akıncı
" İlk yağmurlar düştüğünde, odun kömür alacakları, çatılarını onartacakları paralarının artık olmadığını gördü kasabalılar. Biraz şaşkındılar. Bu alışık oldukları bir durum değildi. Neyse... Geçen yıldan kalanlarla, zeytinliklerden budadıkları odunlarla idare etmeye çalışacaklardı artık. Kış böyle geçti. Soba başında anlatılan masallarla. Mısır patlatarak kestane közleyerek... Kasabada baharı böyle bekliyorlardı. "
Sayfa 33 - Tudem YayınlarıKitabı okudu
Kasabaya ilk geldiğinde, alanda bacakları titreyen zayıf, kemikleri çıkmış beygirin yanında dikilen ve konuşmaya çekinen yabancı, çok uzaklarda kalmıştı. Alacaklı olmak başka bir şeydi.Hepsine tepeden bakıyordu artık. İşi bitince, kasabanın artık neredeyse hepsi yoksullaşmış evlerinde kalmaya gönül indirmiyor, akşam olmadan çekip gidiyordu.
Kasabanın kadınları, uzun kış geceleri boyunca durmadan çuval biçiyordu. Genç kızlar da terzi kadın önderliğinde biçilen kumaşları dikiyordu. Biçip dikerken türlü masallar anlatıyorlardı. Çocuklar bu masalları dinlerken çuvalların arasında uyuyakalıyor, tatlı düşler görüyorlardı.
Sayfa 55