Kanuni Devrinde İstanbul-Anadolu Mezopotamya

D'Aramon Seyahatnamesi

Jean Chesneau

Oldest D'Aramon Seyahatnamesi Posts

You can find Oldest D'Aramon Seyahatnamesi books, oldest D'Aramon Seyahatnamesi quotes and quotes, oldest D'Aramon Seyahatnamesi authors, oldest D'Aramon Seyahatnamesi reviews and reviews on 1000Kitap.
Edirne, Antik dönemdeki ismiyle Adrianapolis, Meriç Nehri üzerinde güzel bir ovada bulunan oldukça büyük bir şehir. Burada ismi Sultan Süleyman olan Büyük Efendi'yle karşılaştık. Kendisi genelde her sene kışı burada geçiriyormuş ve kendisinin ikamet ettiği oldukça güzel bir saray vardı. Burada Yunanlıların birçok antik kiliseleriyle, kalocieri dedikleri diğerleri görülür. Sakinleri Türkler, Rumlar ve Yahudilerdir. Oldukça iyi inşa edilmiş ve surlarla kaplanmıştır. Güzel evler, dükkânlar ve her türden zanaatkârlar vardır.
Sayfa 17 - Dergah Yayınları
Aynı zamanda güzel hamamlar ve görmeye değer çok hoş çeşmeler vardır. Sultan Selim, Sultan Bâyezid ve diğer efendilere ait birçok başka cami görülür. Bunlar olağanüstü güzellikte, muhteşem ve şatafatlıdır. Sultan Süleyman'ın yaptırdığı ise diğerlerinden hiçbirinin olmadığı kadar güzel ve çarpıcıdır. Bu şunu gösteriyor ki, eğer Türkler saraylar ve evler inşa etmek isteselerdi, bunu gayet güzel becerirlerdi; ancak taş evlerde oturmaya kötü gözle bakarlar ve kiliselerle adı geçen Büyük Efendi'nin sarayı dışında kesinlikle taş kullanmazlar. Bütün evleri toprak yahut ahşaptan yapılmıştır ve oldukça alçaktır ve bu genelde bütün Türkiye'de böyledir.
Sayfa 24 - Dergah Yayınları
Reklam
Büyük Türk sefere çıktığında yahut bir şehirden diğerine giderken, bu yeniçeriler onun etrafında yürüyerek yol alırlar. Her biri arkebüz, palas yahut kılıç taşır. Ayrıca, yine yürüyerek yol alan solaklar isminde başka birlikler de vardır ki, bunlar yay ve ok taşırlar. Uşakların ise [peykler] sadece ellerinde baltası vardır. Bunların her birinden yaklaşık üç yüz tane kadar vardır.
Sayfa 35 - Dergah Yayınları
Tebaa efendilerine o denli büyük bir itaat besler ki, onun hiçbir buyruğuna karşı gelmemeye özen gösterirler. Büyük Efendi'ye tâbi harikulade bir barış ve uyum içinde yaşarlar. Hangi şehirde olursa olsun çok az kavga ve tartışma yaşanır. Böyle bir durum vuku bulur da, bu yargıya yansırsa, cezası derhal verilir. Şayet suçlular bulunamazsa, kavganın yapılmış olduğu yerdeki komşulara başvurulur ve bunların konu hakkında cevap vermeleri gerekir; aksi hâlde cezalandırılıp kovulurlar.
Sayfa 38 - Dergah Yayınları
Ancak Sufî, çok önceden, ordusunu alarak Tebriz'in bütün zenginlikleri ve zengin kimseleriyle birlikte ülkesinde çok gerilere çekilmişti. Ve kesinlikle beklendiği gibi ortaya çıkmadı. Bunun nedeni ya Efendi'yle birlikte olan kardeşi yüzünden adamlarına fazla güvenmediğinden öncü birlik hazırlaması yahut da Efendi'nin çok korktuğu top ve tüfeğiydi. Kendileri bu şekilde iyi teçhiz edilmemişti; çünkü bunları kullanmazlardı. Söylenene göre kaçmalarının esas nedeni buydu. Aslında, Türklerin ateş çubukları olmasa, bunların Türklerden daha güçlü olduğu kabul ediliyordu.
Sayfa 54 - Dergah Yayınları
Camlar, pencereler ve bazı başka şeylerin tamamı istisnasız Büyük Efendi'nin ordugâhındakiler tarafından harap edildi. Yapılan bu tepeleme ve ziyanı duyan Büyük Efendi, böyle şeyler yapanları püskürtmek, yıkımı ve karşı konulmayacak olsa yapılabilecek şeyleri engellemek için adamlarını gönderdi. Çok öfkelenmişti ve burada düşmanının yahut tebaasının evini yıkmak için bulunmadığını, amacının düşmanını alt etmek ve eğer karşılaşabilirse onun canını almak olduğunu söyledi.
Sayfa 55 - Dergah Yayınları
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.