Kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplardandı. Ani bir dürtüyle başladığım ve bundan pişmanlık duymadığım bir kitap oldu. Ki zaten pişmanlık duyacağımı da düşünmüyordum, daha doğrusu tek pişmanlığım daha erken okumamış olmamdır. Dan Brown'ın dahiyane kurgusu sağ olsun bazen ağzım açık kalarak okudum o heyecanı, hayret ederek öğrendim. Kitabın tarihi bilgilerle harmanlanmış kurgusu ve işleyişi, okuyucu adeta Paris'in, Londra'ın sokaklarında sürüklüyor ve bilmediği, görmediği, fark etmediği çok çeşitli bilgiyi öğretmenin yanı sıra araştırma isteği uyandırıyor. Önünüze resmin tablosunu açınca şifreyi Langdon'la beraber çözmeye çalışıyor gibisiniz. En azından bende uyandırdığı buydu ve bana daha derinlemesine araştırmayı istememe mani olduğu için mutluyum. Okuyun, okutturun. İyi okumalar...