Ey insanlıkta benimle ve herkesle bir olan Yerli! Asırlar önce buraları işgal edip ocağını batıran; evini içindekilerle birlikte ateşe veren, ayinlerinizde oynayan genç kızlarınızı, delikanlılarınızı, eğlence olsun diye yayılım ateşine tutan, tavuklara varıncaya dek bütün hayvanlarınızı yağmalayan, ekili tarlanı talan eden, kız kardeşini askerlerine peşkeş çeken Amerikalıları, onun yardımcılarını, yardakçılarını ben de, hatta senden daha çok biliyor, tanıyorum. Çünkü atalarına o muameleleri revâ gören Amerikalının torunları, bugün hâlâ aynı cinayetleri işliyorlar dünyamızın şurasında, burasında...
Sen, Amerikalının Hiroşima'da, Vietnam'da, Somali'de, Afganistan'da, Guantanamo'da, Irak'ta, kısaca dünyanın her köşesinde işlediği Cinayetleri bilir misin? Bu cinayetlerinde ona kul-köle olup yardım etmek için yaltaklanan işbirlikçilerini tanıyor musun benim gibi? Nereden bilecek, nereden tanıyacaksın ki? Zaten bilmeyesin, duymayasın, öğrenmeyesin diye seni bu hâle sokmadılar mı? Senin, bu sarhoş hâlinle bütün bu anlatmaya çalıştıklarımı anlamaman mazur karşılanabilir!
Ya "La îlahê İllallah" deyip, Allah'tan başkasına kul olmayacaklarına dair söz vermiş, ve bunu günde beş defa kıyamlarında, rükularında, secdelerinde tekrar ettikten sonra, iki günlük dünya menfatleri uğruna Amerikalıların yanında yer alan, emirlerine giren Müslümanlara ne demeli?