Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Darağacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları

Ali Yıldırım

Darağacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları Sözleri ve Alıntıları

Darağacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları sözleri ve alıntılarını, Darağacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları kitap alıntılarını, Darağacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cellatlar mahkûmun başını kestikten sonra o başı alırlar ve öldürdükleri kişinin koltuğunun altına koyarlardı. Boynu vurulan bir Müslüman değil ise kesilen kelle öldürülen kişinin bacaklarının arasına konulurdu. Kelleyi koltuğa almak deyimi buradan gelir.
Beylerbeyi sarayını yakmaya teşebbüs ettikleri esnada suçüstü yakalandıkları söylenilen iki kişi kazığa çakılmışlardı. Bunlardan biri aradan bir gün geçtiği halde, hâlâ nefes alıyordu.
Reklam
İdam cezaları, İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda, Ankara'da Samanpazarı'nda, İzmir'de Konak Meydanı'nda herkesin gözü önünde adeta bir gösteri şeklinde gerçekleştiriliyordu.
İdam cezası, mahkûmların mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde infaz olunmaz. Mahkûmlar birkaç kişi olursa birbirlerinin karşısında asılmazlar. Gebe kadınlar doğurmadıkça, akıl hastalığına düçar olanlar iyileşmedikçe idam cezası infaz olunmaz.
Kuşkusuz kurban gibi katilin idamı da unutulacak, ibret ise hep cezaevinde kalması onun, yaptıklarının hatırlanması için daha anlamlı değil mi?
Cellattan tiksinti duyarız, celladı aşağılarız. Bu celladın kişiliğinden değil, ölüm cezasının aşağılık bir ceza olmasından kaynaklanır.
Reklam
Osmanlı saltanatının insanı ürperten bir geleneği vardı, idamları infaz edilen kişilerin kelleleri belli bir usul dahilinde sergilenirdi. Kellelerin teşhiri ile tüm tebaya korku salınıp ibret verilmek isteniliyordu.
"13 Mart 1554'de Sinan Paşa, Galata'da bir Macar yahut da bir Hırvat köleyi, kolları haç biçiminde asılmış vaziyette çiviletti. Her iki bacak kemiğinden çivilerle tahtaya çaktırdı, akşama doğru idam edilinceye kadar bütün gün orada kaldı. Bu kölenin suçu kaçıp özgürlüğüne kavuşmak istemesiydi." (Hans Dernschvvam, İstanbul ve Anadolu'ya Seyahat Günlüğü, çev. Yaşar Önen, Kültür BaLYay.,Mersin 1992.sf.99)
Adalet hep yaralı ve eksik kalır. Ama söz konusu olan bir insanın yaşamı, idam cezası oldu mu en küçük bir yanılma payına, küçük bir hata payına müsamaha göstermek felaket olur.
Ölüm Cezası
Ölüm cezası en ince tasarlanmış cinayetten daha korkunç bir cinayet örneğidir. Hiçbir cani kolektif bir biçimde planlayarak, inceden inceye düşünerek, kurbanına hiçbir kurtuluş hakkı tanımayarak ve kurbanına önceden onu öldüreceğini haber vererek bir cinayet işleyemez. Bu en inceden inceye tasarlanmış cinayet işleme yetkisi yalnız ve yalnız devlete aittir.
Reklam
Kendisi de Yozgat İstiklal Mahkemesi üyeliği yapmış olan Ziya Hurşit bir başka İstiklal Mahkemesinin kararıyla yaşama veda etmiştir.
idam cezasının uygulanmasında da öylesine çok sübjektif koşul rol oynar ki! Zamana, yere, anlık toplumsal ya da sınıfsal öfkeye bağlı olarak kararlar verilir.
27 Mayıs 1960 ile 6 Ocak 1961 tarihlerini kapsayan Milli Birlik Komitesi (MBK) döneminde 13 idam hükümlüsünün cezaları infaz edilmiştir. (MBK'nın 22-32 nolu kararlan ile) 6 Ocak 1961 ile 25 Ekim 1961 tarihlerini kapsayan MBK ile Temsilciler Meclisinden oluşan Kurucu Meclis döneminde ise, üçü dönemin siyasal sorumlusu olmak üzere 12 idam hükümlüsünün cezası infaz edilmiştir. (Karar no:43-48,63-65,75)
HANGI SUÇLARA ÖLÜM C E Z A S ı ÖNGÖRÜLMÜŞTÜ?
4-Tehlikeli addedilen dini fikirler yayanlar: Sünni İslam inancına aykırı düşünce sahibi olmak. Hallac-ı Mansur haksız yere katledildi diyen bir kimsenin de aynı onun gibi katledilmesi gerekir. Şeyhülislam Ebussuud Efendinin fetvası. Ebussuud Efendi'de dinsel açıdan tehlikeli görülen çeşitli düşünceler hakkında ölüm cezası uygun görülen onlarca fetva söz konusudur. (Ayrıntılı bilgi için hak. Ali Yıldırım, Osmanlı Engizisyon, sf. 165 vd.)
Kelle Koltukta
Cellatlar, mahkumun başını kestikten sonra o başı alırlar ve öldürdükleri kişinin koltuğunun altına koyarlardı. Boynu vurulan bir müslüman değil ise, kesilen kelle öldürülen kişinin bacaklarının arasına konulurdu. Böylece öldürülen kişinin aşağılanması amaçlanırdı. Kelleyi koltuğa almak deyimi buradan gelir.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.