İstanbul'dan kıble tarafına doğru ayrılıp giden kişi, arkasına dönüp baktığında, çok sevimli bir yakınını bırakıp gitmiş gibi, gönlünde bilinmez bir kırıklık, bir boşluk, bir ağrı duymaktadır. İstanbul'un yumuşak, uçsuz bucaksız Marmara kıyısında, gürültülü ve huzursuz uzun ömründen yorulup, dinlenmek için yatmış gibi durması, ağrıya, üzülmeyi de ekler. Zavallı yaşlıyı sevmek, acımak, teselli etmek istiyorsun.
Sayfa 236 - Ötüken Neşriyat