Evrim Teorisine Karşı Biyokimyasal Zafer

Darwin'in Kara Kutusu

Michael J. Behe
Dünyadaki tüm bilim adamları arasında bir anket yapılsaydı büyük bir çoğunluk Darwinizm’in doğru olduğuna inandığını söyleyecekti. Ancak bilim adamları da herkes gibi görüşlerini büyük oranda diğer insanların sözlerine dayandırırlar. Darwinizm’i kabul edenlerin hepsi olmasa da çoğu otoriteleri esas alır. Ne yazık ki eleştirilerin çoğu, yaratılışçılara koz vermemek için yok sayılmıştır. Doğal seleksiyona yönelik sert bilimsel eleştiriler, bilimi koruma adına göz ardı edilmiştir.
Mutasyon hakkında çok şey bilinse de konu evrimle ilgili olunca hala bir “kara kutu” olmayı sürdürmektedir. Evrimde yeni biyokimya­sal fonksiyonların ortaya çıkması çok nadir olmaktadır ve kökenleri neredeyse hiç bilinmemektedir.
Endler, J. A. And McLellan, T. (1988) “The Process of Evolution: Toward a Newer Synthesis”, AnnualRevieu' ofEcologyandSystematics, 19,397.
Reklam
Darwin’e karşı çıkan kişilerden St. George Mivart, 1871 ’de teoriye yönelik eleştirilerinin bir listesini çıkardı. Listedekilerin çoğu şaşırtıcı şekilde modern eleştirilere benziyordu: "Darwinizm’e yönelik eleştiriler şöyle özetlenebilir: “Doğal seleksiyon” yararlı yapıların başlangıç evrelerini açıklamakta yetersizdir. Farklı kökenlerin birbirine çok yakın yapılarının aynı anda var olma­ sıyla uyumlu değildir. Spesifik farklılıkların açmazı olarak değil de aniden ortaya çıktığını düşünmek için haklı gerekçeler vardır. Türlerin kendi değişkenlikleri için çok farklı, ancak kesin sınırlan olduğu görü­ şü hâlâ akla uygundur. Var olması beklenen bazı geçiş türlerine ait fosiller ortada yoktur... Organik formlarda “Doğal seleksiyon” tara­ fından aydınlatılmamış çok sayıda önemli fenomen vardır."
Matematikçiler yıllar boyunca Darwinizm’in iddialarının ihtimal dışı olduğundan yakınmışlardır. Bilgi teorisyeni Hubert Yockey, ya­şamın başlaması için gereken bilginin tesadüf eseri gelişemeyeceğini iddia etmiştir. Ona göre yaşam da madde ya da enerji gibi verili bir şeydir.
AIDS gibi hastalıklara neden olan virüsler insanın bağışıklık sisteminden korunabilmek için kabuk değiştirebilmektedirler. Hastalıklara neden olan bakteriler, antibiyotiklere karşı korunabilmek için şartlara göre şekil değiştirmektedirler.
Darwin'in Evrim Teorisi'nin doğru olması için, insanın evrimleşme süreci içinde gerçekleştirdiği iddia edilen tüm mutasyonların, çalışma mekanizmalarıyla birlikte meydana gelmesi ve şu an var olan tüm kompleks sistemleri de içinde barındırması gerekmektedir. Oysa mikrobiyolojik araştırmalar sonucunda birer birer ortaya çıkan yüzlerce kompleks ve birbirleriyle bağlantılı olan mekanizmaların parçalarının, Darwin'in aşamalı yollarıyla meydana gelmesi olanaksız görünmektedir.
Reklam
Kamuoyunu ikna etmenin anahtarı, hücreleri “basit” olarak tasvir etmekti.
Santa Fe Institute’den Stuart Kauffman “karmaşıklık teorisinin” önde gelen savunuculanndandır. Bu teori genel hatlarıyla canlı sistem­lerin pek çok özelliğinin doğal seleksiyon ile değil de, kendi kendini düzenlemenin — kompleks sistemlerin belirli kalıplara göre kendilerini düzenleme eğilimi — sonucu olduğunu ileri sürmektedir. Karmaşıklık teorisi çok az takipçi edinirken eleştirenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Kauffman’ın mezuniyet çalışması sırasında ona gö­ zetmenlik yapan John Maynard Smith, teoriyi fazla matematikçi olma­sı ve gerçek hayat kimyasıyla ilişkisizliği yüzünden eleştirmiştir. Bu eleştiri değerli olsa da Kauffman’ın tanımladığı probleme (karmaşık sistemlerin kökeni) Smith’in getirdiği bir çözüm yoktu.
Chicago Üniversitesi Ekoloji ve Evrim bölümünden Jerry Coyne, beklenmeyen bir hükme varmaktadır: "Neo-Darwinizm görüşünün doğruluğu , hakkında çok fazla delil olmadığı kanısına — beklenmedik şekilde — vardık. Zira onun teorik alt yapısı ve destekleyen deneysel kanıtlan çok zayıftır."
Mikroskobun verdiği sınırlı hücre görüntüle­rinden yola çıkan Haeckel hücrenin “karbonun albümin kombinasyo­nundan oluşan bir yumru” olduğuna inanıyordu. Ona göre, hücre bir parça mikroskobik jelâtinimsi maddeden çok farklı değildi. Dolayısıyla Haeckel’e göre hücre iç organları olmayan basit bir organizmaydı ve cansız maddelerden kolaylıkla üretilebilirdi.
Reklam
Çalışmakta olan bir kara kutunun iç yapısının basit olduğunu dü­şünmek, insan zihninin bir özelliği gibi görünmektedir.
Hepimiz biliriz; Darwin'in teorisi ortaya atıldığı tarihten itibaren sürekli eleştirilmiştir ve bu eleştiriler yalnızca dini nedenlerden kaynaklanmamaktadır. 1871 yılında Darwin muhaliflerinden biri, St. George Mivart, teoriye karşı olma nedenlerini bir liste halinde sundu, bunlardan bir çoğu şaşırtıcı şekilde modern eleştirmenlerin ortaya attığı sorunlarla oldukça benzerdi. Darwinizm karşıtı olarak ortaya atılan görüşler aşağıdaki şekilde özetlenebilir: "Doğal Seleksiyon" faydalı yapıların gelişimini açıklayamaz. Aynı şekilde farklı türlerin birbirlerine oldukça benzer üyelerinin varlık nedenlerini de belirleyemez. Ayrıca, belirli farklılıkların, aşamalar yerine birdenbire oluşmuş olabileceklerine dair uygun bir zemin vardır. Türlerin, birbirinden farklı özellikleri olmasına rağmen kendi içlerinde sınırlı değişim imkanları olduğu da doğrudur. Var olması umulan pek çok ara geçiş formuna ait fosil ortada yoktur... Ayrıca yapılarda gözlenen ve doğal seleksiyon'un açıklayamadığı birçok fenomen mevcuttur.
Biyolojik anlamı ile evrim ise, cansız bir maddeden yaşamın ortaya çıktığı ve bunun tamamen doğal etkilerle oluştuğu anlamındadır. Bu anlam, kelimeye Darwin tarafından yüklenmiştir ve bilimsel çevrelerde de aynı şekilde kullanılmaktadır. Ben de kitap içinde evrim kelimesini bu yaklaşımları ifade etmek amacıyla kullanacağım.
Görmeyi sağlayan moleküller
Fosil kayıtları bize 11-Cis-retinalin rodopsin, transdusin ve fosfodiesteraz ile etkileşiminin adım adım gerçekleşip gerçekleşmediği hakkında bilgi vermez.
Kendrew’in protein ve Watson ile Crick’in DNA üzerinde yaptığı x-ışını çalışmalarını sonucunda, biyokimyacılar ilk kez üzerinde çalış­tıkları moleküllerin neye benzediğini öğrenmiş oldular. Bu tarih daha sonra çok hızlı bir tempoda ilerleyen modern biyokimyanın başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Resim