Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Dava
Franz KafkaDava Yorumları ve İncelemeleri
Dava yorumları ve incelemelerini, Dava kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Dava puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kafka'nın her zaman çok abartıldığını düşündüm. Yinede haksızlık etmek istemediğim için en büyük eseri olan Dava'yı okumadan kesin karara varmak istememiştim.Ne yazık ki bu kitabı okuduktan sonrada düşüncelerim değişmedi.Evet eser simgesel anlaşılması güç güzel kurgulanmış lakin yazar bir noktadan sonra yazmaktan sıkıldığı için eseri yarıda bırakmış gibi hissettirdi bana.
"Okuduğumuz kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa ne diye okumaya zahmet edelim?" diyen Kafka'nın sözünün eri olduğunu kanıtlayan kitabı.Yargı düzeninin bozulmuş ve ucube yapısına, bürokrasiye ve hukuksuzluğa yönelik ağır eleştiri getiren yazarın kitabı "garabet" kelimesinin vücut bulmuş hali diyebilirim. Eser daha ilk cümlesinde sizi yakalıyor ve sonuna kadar bırakmıyor. Kitabın içindeki hava size de sirayet ediyor. Rahatsız edici ve bir o kadar da okunası...Keyifli okumalar dilerim.
Dava Kafkanın en önemli eseri diyebiliriz.
İlk cümlelerini okumaya başladıktan itibaren birey de derin merak uyandıran daha sonra "neydi lan bu adamın suçu dedirtip dumur eden " kitaptır.
Aslında olan dava,değerlerimizin davasıdır.
Bir varoluş kavgasıdır.
Asıl dava her sabah uyanıp bize verilmiş sınırların biraz daha daraltılışına şahit olmaktadır.
Fikirlerimizin hor görüldüğü korkunun egemen olduğu çağın davasıdır.
Kafka içinde olduğumuz dünyayı yıllar önceden tasvirleyip içinde olduğumuz içsel sıkıntıyı itilmişliği gene kendine has karanlık yanıyla göstermiştir.
bilinmeyen bir dava…
Uyandığında kimsenin bilmediği bir soruşturmanın içerisinde buluyor kendini karakterimiz. Belki de bu bilinmeyen dava bizim hayatlarımızda ki kimi zaman kendimiz tarafından kimi zaman başkaları tarafından yargılanışlarımızı temsil ediyordur…
Kitapta Josef K. (karakterimiz) bir sebepten dava ediliyor ve bu davanın peşinden koşuyor ama davanın neden olduğunu ve kim tarafından dava edildiğini bir türlü araştırmıyor… Günlerce mahkemeye gidiyor avukatlara gidiyor başka başka insanlarla bir çözüm arıyor fakat ne davasında bir ilerleme kaydedebiliyor ne de bir çözüm yolu bulabiliyor. Ülkede ki hukuk sistemi o kadar çökmüş ki yargıç bile Josef K.’yi neden yargıladığını bilmiyor…
Sanırım insan bir süreden sonra içinde bulunduğu durumu ve koşullarını kabul etmek zorunda kalıyor ya da tercih ediyor. Kendisini suçsuz görse de yine de bu sürece katlanıyor ve sonunda yine kendisi mağlup düşüyor…
Davalısınız!
Son dönemde okuduğum en iyi kitaplardandı. Keşke tam olarak bitebilseymiş. Kafka kitabı baştan ve sondan yazdığı için ortası kafa karışıklığı yaratıyor. İşte ömür yetmiyor.
Gelelim kitabın konusuna. Aslında kitapa distopya diyebiliriz. Bilenler bilir Kafka'nın saçma felsefesi vardır. Bundan Camus etkilenir mesela. Burada da aynı olay. Bir gün Josef K.nın evine 2 adam gelir ve davalısınız der. K. ne yapacağını bilemez. Şef ile görüşür ve o biz zamanı gelince sizi ararız denir. Banka falan gitmeye devam eder. K.yı çağırırlar ama hangi oda da davanın yapılacağı veya saati söylenmez. Kimse K.nın neyle suçlandığını bilmez bir tek Yüksek Yargıtay dışında. Ben buradaki yüksek Yargıtayı 1984'teki büyük biradere benzetiyorum. Çünkü o da var mı yok mu belli değil. Ama onu kimler yönetiyor belli değil. İki çeşit avukat var biri normal öbürü şöhreti düşük bir de yüksek avukatlar var ama onları gören yok onlar kendileri gelip kapınızı çalar. K. sistemi yenmek ve kendini suçsuz olduğunu diretmek ister. Ama 3 çeşit beraat var biri gerçek beraat ve kimse gerçek beraat almamış. Biri sözde beraat burada dava rafa kalkar ama belki bir gün tekrardan kapınızı çalabilirler. En sonuncusu da sürüncemede bırakma burada da yargıçlarla yakın olup davanın hiç ilerlememesi sağlanır.
Çok ama çok iyiydi. Adalet sistemi ile dalga geçen bir kitap. Okuyun ve okutturun. Keyifli okumalar.
Kafka… seviyor muyum sevmiyor muyum bir türlü karar vermediğim bir yazar olsa da bu kitabı ile son noktayı koydum sanırım. Maalesef okurken pek keyif alamadığım çok durağan gelen bir kitaptı. Herhangi bir olay örgüsü yok gibiydi. Yer yer sıkılarak yarım bırakmayı dahi düşünerek okuduğum bir kitap oldu. Distopik bir eserde olsa günümüzde olan şeylere çok yakın diyebilirim. Okurken günümüze de olan artık maalesef ki alıştığımız olaylardan bahsediliyor. Herkes okurken kendinden bişey bulabilir ve çok başka anlamlar çıkarabilir bu kitaptan.
Hukuksuzluğun cilvesi: Baskılar altında
Lise yıllarında okuduğum ve ülkemiz dahil dünya sisteminin geldiği noktayı görünce değerini anladığım yüz yıllık bir şahaser. 20yy'ın en iyisi saydığım hukukçu #kafka 'dan tam bir adalet ve totaliter sistem eleştirisi. Bireysel korkular ve "Böyle giderse" tarzında kara bir distopya. Yazarın dilini ve kurgusunu anlaşılmaz bulanlara tavsiyem; kendisinin de "Bir eser yumruk gibi çarpmalı" sözüyle dillendirdiği ve başardığı gibi, çok sarih sözcüklere bezeli kitabı anlama isteğiniz ve aklınızı çalıştırmanız olacaktır.
Suçsuz yere tutuklanan (ama serbest!) Josef K.'nın başlarda ömemsemediği olmayan dava sürecinin anlatıldığı yapıtta, kendilerini sistemin sahibi görenleri (ki karakter K. onları suç örgütü görüyor) etkileyen iki grup (metafor)var: Kadınlar (Mübaşirin karısı ile avukat yrd) ile Sanatçılar (yargıçların sıraya girdiği ressam). Bir de sisteme yardımcı köleler mevcut: Para sahipleri (fabrikatör) ile din adamları(rahip). Bu güçlü metaforlar ile akıcı kurgu, kitabın sonunda sisteme dahil rahibin anlattığı (durumu açıkladığı) Bekçi - Köylü hikayesiyle muhteşem finale sürükleniyor.
Hukukun ve idarenin suç örgütleri tarafından ele alınabilmesi, sizleri korkularınızdan uyandırıp baskılara karşı hâlâ harekete geçirmez ise eğer, bu eseri okuyun yada tekrar OKUYUN: Belki sıradan yurttaşların (hepimizin) baskılar altında ne kadar tehlikede olduğunu görebilirsiniz.
Franz Kafka "Dava"
Kendini işine adamış, basit hayat standartlarına sahip bir bankacı olan Joseph K. Otuz birinci yaş gününün sabahında evine gelen memurlardan, hakkında bir dava açılmış olduğunu öğrenir, Fakat işlediği suç bir türlü açıklanmaz.O da umutsuz bir çabayla onu bu gizemli davadan çekip çıkaracak kişilerin kapısını çalar ve kendisini bekleyen sona adım adım yaklaşırken bir aynaya bakar gibi vicdanı ile yüzleşir.
Kafka, bilinen ve bilinmeyen kısıtlamalara karşı bir özgürlük arayışı içine giren, bu kısıtlamalara inanmayı reddeden ancak yine de onlara boyun eğen bir adamın hikayesini anlattığı Dava'da, aynı zamanda kendine özgü bir buğu arasından dönemli hesaplaşmasını da yapıyor.
Okuyucunun ışık ararken karanlık bir tünele girdiğini ancak yolun sonunda kendisiyle baş başa kaldığında fark edeceği, çağının ötesinde yazılmış bu dahiyane kitabı hepinize okumayı tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...
"Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor."
Kafka şöyle der: " İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız. Okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar." Dava'yı okuduğumda Kafka'nın bu ifadesi benim için anlam buldu diyebilirim. Bu kitap gelişigüzel okuduğunuzda belki sizi ısırmayabilir, yumruk indirmek yerine size dokunabilir ama üzerine düşündükçe kitap sizi içine çekecek ve yumruğu hissedeceksiniz.
Kitabın akışında tıpkı Kafka' nın diğer bir eseri 'Dönüşüm'de olduğu gibi o karanlık havayı hissediyor ve soluyorsunuz. Bu karanlık ortama rağmen hikayenin ilerleyişi ve uyandırdığı merak ilginizin dağılmasına izin vermiyor.
Hukuk bölümü mezunu olan F. Kafka' nın bu eserinde hukuk sistemine olan eleştirisini de olay örgüsünde rahatça gözlemleyebilirsiniz. Kitaptan bir alıntı olarak da "Bir sürü şey arasında adalet yok olup gidiyor." cümlesi bile bir şeyler anlatabilir size.
Bütün bunların dışında da ana kahramanımız Josef K.' nın kaybolmuş adaleti bulma mücadelesi ile kendi iç dünyanızın hayatla olan(belki de toplumla olan norm mücadelesi diyebiliriz) çatışması arasında bağ kurabiliyorsunuz. Kitap bir solukta okunacak kadar sürükleyici, vaktinizi ayırdığınıza fazlasıyla değecek. Kafka'nın deyişiyle "yumruğu hissetmeniz" temennisiyle iyi okumalar.
Dava, suç unsurundan çok suçlunun üzerinde durulduğu mahkemenin tamamen otoriter ve sorgulanamaz olduğu bir olayı resmeden bir kitap.
Kitabın baş karakteri olan Josef K. Davalı olmasından dolayı bütün hayatı etkilenmiş, toplumdan dışlanır halen gelmiş bir bankacı. Suç unsuru oluşmasa dahi bir davaya davacı olması direk suçlu pozisyonuna girmesine sebep olmuştu.
Yargının daha çok hukukun üstünlüğü üzerine değil kişilerin üstünlüğüne bağlandığı, yargılamaların yıllarca sürdüğü, kişiler bütün servetlerini aklanmak icin verdikleri bir yargılama sürecini anlatan Kafka temel insan haklarının askıya alındığı, özgürlükler yerine tahakkümün yer aldığı bir döneme vurgu yapmakta.
Bu arada 2019'da başlayıp 2020'ye sarkan bir kitap oldu hepinize yeni yılın sağlık,huzur ve mutluluk getirmesini temenni ederim.