Çarpık bir adalet anlayışı;insanı resmen kendi dişlileri arasında öğüten,sindiren bir oluşum.Geç gelen adalet;yani kimsenin kabullenmediği,vicdanları zedeleyen,doğrudan ve haklıdan biraz uzak.
Dava bakış açısına göre değişiyor bence;neyi görmek istediğinize bağlı birazda.Bir bakıma, insanın yozlaşmış olan sistemle,sınıflar üstü kurulan rüşvet,adamcılık hatta hissedilen fakat görülmeyen bir tür örgütsel yapıya karşı mücadelesi,sömürülmesi veya ezilmesi.
Bir bakıma,herkesin bir davası var; ismi,konusu önemli mi?Artık ne için verilirse verilsin,bir mücadele var bizleri farklı açılardan sarıp sarmalayan,inciten,yoran,zorlayan ve biz bu dava yolundayken neler kaçırırız veya içimizdeki bu korkutucu veya kaygı verici mücadele esnasında neleri görürüz,ne kadar anlam yükleriz davranışlara,insanlara,neleri kaçırırız. . .
Herkes kendi davasında kendine göre haklı değilmidir.