Stormlight archive serisinin 3.5'uncu kitabı. Oathbringer'ın sonundaki olaylardan 6 ay sonrasında gerçekleşiyor. Rysn'ın Aimia'nın baş kenti Akinah'a yolculuğunu anlatıyor. Tabi ki yanına The Lopen'i de alarak.
Seriye aşina olanlar hem Rysn'ın hem de The Lopen'in durumlarını bilirler. Özellikle de The Lopen'in bu durumla nasıl baş ettiğini. Yaşadıkları ve diyalogları çok iyi. The Lopen zaten beni deli gibi ağlatan bir adamdı. Rysn'de büyük saygımı kazandı. Stormlight archive gerçekten her çeşit insana yol gösterebilecek, karakterini geliştirebilecek bir eser. Yıllar sonra lotr'in bile fersah fersah üzerinde kabul edilecek. Ve umarım çok daha fazla insana ulaşır.
Neyse, bir de Cosmere açısı var bu kısa romanın. Mistborn Secret History ile birlikte en doyurucu romanı koca evrenin.
Devamı spoiler içerir!
Adonalsium ve Shattering ile ilgili ilk kez bir şeyleri net olarak öğreniyorsunuz. Dawnshard'ın ne olduğunu da. Sleepless'lar ve horneater'larla ilgili de bir çok şey açığa çıkıyor. Warbreaker ile de bağlantısı var. Ama klasik Sanderson geleneği, ağzımıza çaldığı bir kaşık balın kavanozunu kapatıp gidiyor. Çok fazla cevaplanmamış soru bırakıyor.
Ayrıca Reddit'teki söyleşide Hoid'in hayatının bir döneminde bir Dawnshard'ı taşıdığını da Sanderson'un ağzından duyduk. Olurda kaçıran olursa haberi olsun. Bu yüzden ölümsüz, yemek yemiyor, kimseye fiziksel bir müdahalede bulunmuyor ve muhtemelen bu yüzden şahsına münhasır. Romanın sonunda malum kişinin karakteri ve dawnshard'ın niteliğini düşünün... :)
Cosmere'e aşina herkesin okuması gereken bir kısa roman. Lütfen ana kitapları okuyup geçmeyin. Kısa roman ve hikayelerini de okuyun.
