Geçen internette bir yazıya denk geldim;İngilizlerin Hamletteki karakterleri ezbere bildiklerini ama maalesef biz Türklerin Dede Korkut hikayeleri nde geçen kahramanları bilmediğimizden yakınıyordu. Merakımında teşviki ile Dede Korkut hikayeleri nedir diye araştırma yaptım, karşıma çıkan sonuçla kendimden utandım, hayıflandım bu zamana kadar sık sık kulağıma çalınmış olmasına rağmen Dede Korkut destanlarına ilgisiz kalmama neden aradım.
Benim ve yaşıtlarımın Dede Korkut
destanlarından bihaber olmasının kabahatini bizleri yetiştirenlerde buldum! Milli eğitim bakanlığı, öğretmenlerim, ebeveynlerim….Halbuki küçükken izlediğimiz çizgi filmler Dede Korkut destanlarından bahsetmeliydi.Evde Dede Korkut hikayeleri anlatılmalıydı! Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan yol aldıkça zenginleşen Dedem Korkut’un hikayelerindeki kahramanlar ailemizden birileri gibi olmalıydı.Kültürümüzü, törenizi, dilimizi yaşatmak istiyorsak yeni jenerasyonun bu destanları tanıtmak mecburiyetindeyiz.
Türk kültür ve medeniyetinin temel taşlarından biri olan bu destanları bence herkes tarafından bilinmeli günlük hayatımızda daha çok yer edinmelidir.Selam olsun Kanturalı’ya, Basat’a, Bamsı’ya, Uruz’a en önemlisi Dede Korkut’un torunu Orhan Şaik Gökyay’a.