"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi ? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?...atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?..."
Odamda beni kitaplarım bekler, bu yegane tesellidir.
Reklam
İçimde müthiş bir ağlamak ihtiyacı var.
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun.
Reklam
"Gidersem istikbalimi kaybedecektim , fakat durursam aklımı.."
"Gördüğü şeyler onu hayretten hayrete düşürüyordu. Halbuki değişen hiçbir şey değil, sadece kendi görüşüydü."
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir.
Bu kadar alıştıktan, onu bu kadar tanıdıktan, kendime bu kadar yakın bulduktan sonra ondan nasıl ayrılabilirdim?...
Reklam
Doğru değil mi ama ? Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varamayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?
- "Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..." _
Sayfa 39 - Eftalya Yayınları
"Ayrı, her şeyden, herkesten ayrı ve uzak kalmak, yalnız kendisini dinlemek, yalnız kendi düşünebileceği gibi düşünmek istiyordu."
Sayfa 32 - Nilüfer Yayınları
“Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebiliyor...”
Bozkır köylüsünün ne düşündüğünü ve ne beklediğini kimse bilmez.
Sayfa 117Kitabı okudu