"İyiyi kötüden ayırma külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim." Etkilendiğim bu ilk cümle yazarın önsözünde yer alıyordu. Böylesine bir söz ancak naif ve ince ruhlu biri tarafından yazılmış olabilirdi.
Eserde on altı hikaye yer alıyor ve bu on altı hikayenin her biri farklı hayatları, farklı konuları, farklı sorunları anlatırken; yalın, içten ve doğal bir üslupla kaleme alınmış. Bazı hikayeler diğerlerine göre öne çıksa da güzel bir eser. Özellikle Viyolonsel, Kırlangıçlar, Bir Orman Hikayesi, Değirmen iz bırakan hikayelerdendi.