"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?..Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?"
" Doğru değil mi ama?
Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik ki sanki? Yaşadığımızım farkına varamayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz? "
“Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?.. “
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
"Sevmek, hele benim gibi sevmek berbat bir şeydir. Hayatımda yalnız o vardı. Gözümü kapadığım zaman onu, açtığım zaman onu, uyuduğum zaman onu, uyandığım zaman onu görüyordum. Halbuki ben onun için bir hiçtim."
Kızsam ,ona dokunur
Düşünceli olsam ,ona dokunur
Sevsem, ona acıyormus gibi gelir
Kucaklasam ,boş olan kolunun yerinde bir sızı duyar.
Bu hep böyle sürüp gider.