Bir anlığına unutup gülümsesen bile geçmişinin hala arkanda olduğunu bilirsin . Geçmişinden uzanan bir el sırtına doğru bir yumruk attığında gerilen dudakların donuk bir yüz ifadesi ile düzelir . . .
Sesini duyurmak için bağırmanın işe yaramadığı anlar oluyor. İşte o anlarda yeteneğinle konuşman gerekiyor.
Sesin yeteri kadar yüksek çıkmıyorsa susacaksın ve başka türlü anlatacaksın derdini.
Bir yerden duymuştum; insan sevdiği birini kaybettiği zaman kalbine kırk tane iğne batarmış. Her gün bu iğneden bir tanesi kalbinden tekrar sökülürmüş. Tüm iğnelerin çıkması kırk gün sürermiş ama o delikler ölene kadar kapanmazmış...
Bir kitap anlatıyor olsa, "peki sonunda ne olmuş?" Sorusunu sorabilirdim ama hiçbirimiz sonunun ne olduğunu bilemezdik. Çünkü biz, hala bitlemiş bir kitabın içinde yaşayan karakterlerdik ve sanumuzu ancak yaşayarak öğrenebilecektik.