Kısaca herkeste eksik olan, başkalarında olup kendisinde olmayan ve gıpta ettiği bir hikâye vardır. Ben o eksik olan ve başkalarının gıpta ettiği hikâyeleri sahibinden alıp başka ihtiyacı olanlara satıyorum
Şu kadarını söyleyeyim (arkadakiler duymasın diye fısıldamak zorundayım): Ölünce yalnızlık bitiyor. Hatta kalabalıktan sıkılıyor bile insan. Burası tıkış tıkış. Hep ayakta dikiliyoruz. Sonuçta yedili odalı tek pencereli bir evdeyiz. Cennet de burası cehennem de. Ölünce uyumak ise söz konusu bile değil. Söyleyin herkese: Shakespeare yanılıyor.
Hep yepyeni bir şeyler söylediğime inanarak kendimi kandırdım. Oysa bir tek kelimem, hatta bir cümlem dahi söylenmemiş, yazılmamış değilmiş. Hatta onları başkalarından çalmışım habersizce ve istemeden.
Bakin beyefendi, her sey bir öyküdür. Butun hayatimiz bölük pörcük hikayelerden ibarettir. Her animiz kucuk bir hikayedir. Her esyanin, binanin, sokagin ve sehrin, hatta her yara izinin bile bir hikayesi vardir.