Deli
Halil CibranSözler ve Alıntılar
Daha ne olduğumuzu bile bilmezken ne olacağımızı konuşmamızın ne manası var?
Sayfa 32 - Destek
Daha ne olduğumuzu bile bilmezken ne olacağımızı konuşmamızın ne manası var?
Sayfa 32Kitabı okudu
Bittim buna
Gülümseyerek bir komşuyu soymak, elin zarif bir hareketiyle armağanlar bahşetmek, ilerigörüşlülükle ibadet etmek, ihtiyatlılıkla suçlamak, bir sözle bir ruhu yıkmak, bir nefesle bir bedeni yakmak ve sonra elleri
yıkamak, günün işleri yapılırken olur.
Düşünen, hayal kuran, açlığı ve susuzluğu çeken, bilinmezin peşinde koşmaya mahkûm benliğim ben.
Sayfa 21Kitabı okudu
Kızılcık şurubu içtim derim…
Sen kendi cennetine çıkarken ben cehennemime düşerim. Sen uçurumun karşısından bana yoldaşım, eşim diye seslenirsin ben de sana cehennemimden yoldaşım eşim diye seslenirim. Çünkü senin cehennemimi görmeni hiç istemem…
İyi ki keşişsin yani…
İki keşişten yaşlı olanın içine bir gün kötülük girdi. Genç olana:
Burdan ayrılacağım artık. Eşyaları paylaşalım eşit şekilde, dedi.
Tek eşyaları bir toprak kase idi.
Genç olan, kaseyi ikiye bölemeyiz, al senin olsun kardeşim dedi.
Yaşlı olan istemedi. Sadaka istemiyorum hakkım olan dışında bir şey almayacağım.
Kur’a çekmeyi teklif etti genç olan.
Yaşlı olan, onu da kabul etmedi.
Kaseyi ikiye böldüğümüzde ikimizin de işine yaramayacak ama illa sen öyle istiyorsan, kaseyi hemen parçalayalım.
Ama yaşlı olanın yüzü karardı ve haykırdı:
Ah seni lanet olası korkak! Kavgadan kaçıyorsun!
Bizi anlayanlar, bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü…
bölüm 1Kitabı okudu