"Samimiyetle ve şuurla edilen niyet belki bire bin veren bir tohuma dönüşebiliyor, belki tüm bünyemizin, belki de tüm DÜNYANIN havasını değiştirecek bir kuvvete dönüşecek gücü bulabiliyordu."
"Derken Abdulkadir Geylani Hazretlerinin sözü yankılanıyor bu kez zihnimde:
"Teslim ol ve rahat bul!"
Toprağa düşme vakti gelince direnmiyor ne yaprak ne de tohum. Hele biraz daha kalayım demeden, zaman düşme vakti ise toprağa bırakıyor kendini teslimiyetle ve son uçuşun zarafetiyle. Ölüyor, zahiren. Ama yerin altına gömüldüğü an bambaşka bir hayata uyanıyor esasen. Biz kaba bakışla öldü zannediyorken, o toprakta can buluyor yeniden ve hakikaten. Bir ağaca dönüşüyor, ağaç büyüyor, yapraklar çıkıyor uzayan dallardan... Derken meyve veriyor yeniden ve yeniden... Üstelik genç ve taze bir ağaçtan ge len... Ölüm dediğimiz müthiş bir canlanma, heyecanlı bir başlangıç ve en önemlisi görüp görebileceğimiz en muaz zam buluşma değil midir öyleyse? O zaman bu direnç niye dedim kendime... Özellikle son yaşadığım hale binaen. "
" Şükür ki her an kalip ne kadarsa o kadarıyla indiriliyor mana, telaşsız ve yavaşça Allah çok bilen, çok merhametli. Ne mutlu Bir Bilen'in bizi evirip çevirmesi. "