Benim inançlı halkım, nasıl inanacağını bilmemekle birlikte nasıl da inanmaya muhtaçsın. Nasıl da sana Allah'ın nurlu yolunu gösterecek öncülere muhtaçsın.
Ne kadar bilmeye çalışsakta ölümü farkedemeyiz yine de... adım adım ölüme yürüdüğümüzü. Ölümü bilmeden, "Ölüm" denen esrarı çözemeden, her gün yeni yeni ölenlerle, her gün bir yakınımızı gömerken bile... Ne olduğunu anlayamadan yaparız vazifemizi.
Ve işin garibi, çoğumuzda çaya tiryakilerin, tiryakiliğine benzer söyleyebiliriz en açık gerçeği. "Ölümlü dünya. Bir varmış, bir yokmuş. Daha dün gibiydi oturup dertleştiğimiz. Daha dün gibi" diye