Hemen sıcağı sıcağına yazmak istiyorum çünkü sinirliyim. Kitap çok güzel ve akıcı olmasına rağmen beni rahatsız eden bir şey var ki okurken acayip sinirlendim. Okuduysanız Atsız’ın Ruh Adam kitabındaki Selim Pusat karakterini hatırlarsınız. Tıpkı o kitapta olduğu gibi Deli Kurt kitabında da evli bir adamın delicesine ve hastalıklı bir şekilde başka bir kadına aşık olduğunu görüyoruz. Atsız bunu neden yapıyor, anlamış değilim ama benim sinirimi çok bozdu. Evet, kitaplar kurgu gereği fantastik ve epik öğeler içeriyor ama bu bence çok başka bir konu. Zaten bu sıra aşkla ilgili şeyler okumaktan hiç hazzetmiyorum bir de işin içine böyle çirkin bir şekilde aşk koyulunca hepten sinir oluyorum. Kitabın sonunda ise iyi oldu diye düşünmem umarım beni kalpsiz birisi yapmaz çünkü Murad’a acayip gıcık oldum. Bence zaten hiçbir şeyi hak etmiyordu.
En sevdiğim karakter daha ilk sayfalardan itibaren Çakır oldu. Kitap su gibi akıp gidiyor. Okurken çok keyif aldım. Gökçen ve Murad hariç bütün karakterleri çok sevdim. Kitapta yine Atsız’ın Ruh Adam’da değindiği gibi meçhul bir şehzade var ve olaylar öyle başlıyor. Okuyun, tavsiye ederim ben çok sevdim dediğim gibi sevmediğim tek bir yönü var onu da açıkladım ama benim favori Atsız kitabım her zaman Bozkurtlar olacak :)