Aklın hükmünün olmadığı devirlerde tiran, zafer aşkıyla şehirleri dümdüz eder, düşmanlar halka açık meydanlarda vahşi hayvanların önüne atılır, fatih esirlerin koşulduğu arabalarla geçerken sokaklarda bayram edilirdi. Günümüzde bunları akıl almaz cinayetler olarak görüp lanetliyoruz. Bu alenen işlenmiş insanlık suçlarını kınarken yargımızda en ufak tereddüt yok. Fakat iş gelip özgür bir ülkenin bayrağı altında barınan esir kamplarına, filantropi denen bilimin akladığı ya da bazı üstün insanların herkes için uygun gördüğü kıyımlara dayanınca, o mutlak yargı gücümüz sanki sakatlanıyor.