Demiryolu Çocukları sözleri ve alıntılarını, Demiryolu Çocukları kitap alıntılarını, Demiryolu Çocukları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Bak hele» dedi. «Siz tepedeki üç Bacalarda oturan çocuklar değil misiniz? Üstünüz, başınız da iyi. Söyleyin bana, kim sizi bu yola iteledi? Siz hiç kiliseye gitmediniz mi? Kimse size ahlâk kurallarını öğretmedi mi? Hırsızlığın ne kötü şey olduğunu söylemedi mi?»
«Ben bunun hırsızlık olduğunu düşünmedim.» dedi. «Emindim hırsızlık olmadığına. Eğer yığının dışından alırsam, belki hırsızlık olur diye düşündüm. Ama ortasından almak, madencilikti. Sizin bütün bu kömürü yakıp ortalara gelmeniz binlerce yıl ister.»
Fırın yandığı gün bir çiftlikevi mutfağına hiç girdiniz ve büyük hamur çömleğinin, kabarması için ateşe konduğunu gördünüz mü? Eğer gördünüzse ve o zamanlar her gördüğünüzle ilgilenecek kadar küçük idiyseniz, parmağınızı, dev bir mantar gibi çömlekte kıvrılmış yatan yumuşacık, yuvarlak hamurun içine sokmaktan kendinizi alamamışsınızdır. Hatırlayacağınız gibi, parmağınız hamurda bir çukur açmış, sonra yavaş yavaş bu çukur kaybolmuş ve hamur, parmağınızı sokmadan önceki görünümünü almıştır. Ama eliniz kirliyse, elbette hamurda küçük, siyah bir iz kalmıştır.
İşte, babanın gidişi ve annenin mutsuzluğu karşısında çocukların duyguları da böyle olmuştu. Önceleri bu durum onları çok etkilemişse de, bu etki uzun süreli olmamıştı.
Hiç unutmamakla birlikte, babanın yanlarında olmayışına, okula gitmemeye, anneyi pek az görmeye alışmışlardı.
Onların çok mutlu olmaları gerektiğini düşünüyorsunuz elbette. Gerçekten de öyleydiler; ama, Edgecombe villasındaki bu çok güzel yaşantı sona erip de çok başka şartlar içinde yaşamak zorunda kalıncaya kadar bu mutluluğun büyüklüğünü anlayamadılar.