Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör

Arno Gruen

Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör Posts

You can find Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör books, Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör quotes and quotes, Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör authors, Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör reviews and reviews on 1000Kitap.
Miller şöyle devam ediyor: "İsyankar, içindeki insani yanın kendisiyle diğer insanlar arasında bağ kurmasından korktuğu için, aslında içinin derinliklerinde ihanet halindedir ... " Miller, bu ifadeyle meselenin can alıcı noktasına dokunuyor: İsyankarın içinde, annenin onu soğurabileceği, istismar edebileceği ve ondan yararlanabileceği korkusu pusudadır. Bu korku onu, annesine . sözde bağlılık gösterirken aynı zamanda kadına dair her şeyden nefret eden konformist Neonazi'nin karşı kutbuna yerleştirir. İsyankar, aradığı sevgiden korktuğu için kendisini duygulara kapahr. Oysa Neonazi, kendisinden esirgenmiş olduğu ve hiçbir zaman annesi tarafından sevildiğini hissetmediği için sevgiden nefret eder. Her ikisinin de sevgiyle bağları kopmuştur ve sevgiden kaçarlar. Sol terörist Bommi Baumann, terörizmin de sevgi ihtiyacından kaçış olduğunu fark ettiğinde RAF çevresinden ayrılmıştı.
Ancak şunu gözden kaçırmamak gerekir ki, toplumsal koşulların istikrarsızlaştığı durumlarda, korku ve kendine acıma nedeniyle otoriter düşünce ve anlayışa teslim olma eğiliminin temelinde, daha çocuklukta şekillenen içselleşmiş bir konformizm vardır.
Reklam
Kişi, itaati ideal düzeyine çıkartarak kendi köleliğini pekiştirmiş oluyor ve bu da kimlik oluşumu hasar görmüş bu insanın kendi kendine ihanetiyle sonuçlanıyor
"Dış görünümümden çok memnunum," diye sözlerine devam ediyor, "yani idare eder. Çok aynaya bakarım ... Sadece ara sıra kendimi fazla yumuşak bulduğum oluyor. Daha erkeksi olmak isterdim ... İnsanlık özünde kötü ve bencil. .. Hayatta en değerli şey dostluk. Arkadaşlarımı tarif etmeye çalışhğımda üç ayrı grup aklıma geliyor: Zenginler, kulağı kesikler ve uyuşturucu bağımlıları ... En yakın arkadaşım hala ailesiyle yaşıyor. Evde ona tapıyorlar, evin erkeği o. Ortalıkta üstü çıplak dolaşıyor ve herkes ona hayran ... Ara sıra kadınların kendisini kapatmasına izin verir. Ellerinden her şeylerini alır. Kadınlara gerçek bir domuz gibi davranıyor aslında ... (Burada Nazilerin maço idealinden söz ediyor.) Boynuzlamayan erkek benim için erkek değildir... Erkekler arası sağlam bir dostluk bütün kızlardan daha değerlidir ... İdeolojimiz temiz, bakımlı ve vakur olmamızı söylüyor. Bunun dışında bir görünümü seçenler otomatikman böcekleşiyor."
İnsan başkalarına verdiği acıyı küçümser, ama en fazla kendi çekmiş olduğu ve hissetmesine izin verilmeyen acıyı küçümser. Sağ radikalizmin gözlerimizin önüne serdiği durum şudur: Acıyı hafifseyen, inkar eden ve zayıflık olarak bir yana iten bir toplumda yaşıyoruz. Bu inkar baskısı çocuklara da aktarıldığında, en belirgin ifadesini sağ radikallerin cürümlerinde bulur.
Zamanımızın bu tezahürlerinin ardında aslında ne kadar derin bir acı inkarının ve aynı zamanda insanı küçümseyen ne denli güçlü bir şiddetin gizli olduğu, ancak bunların insanlığa olan sözümona yaran sorgulandığında ve olumsuz etkilerine bakıldığında ortaya çıkıyor. Acının ve kaygının sürekli inkar edilip dışlandığı bir kültürde yaşıyoruz. Sürekli başarılı olma, kar etme ve onaylanma çabası içinde, tıpkı hastalık, güçsüzlük ve ölümle yüzleşmek gibi, keder ve tasalar da engel olarak görülüp reddediliyor. Bu konuyu irdeleyen pek çok eleştirmen var. Ancak çoğu, olumsuzluklardan sorumlu tuttuğu soyut bir toplumu yargılıyor. Sorunların asıl nedeninin, her bir bireyin yaşamöyküsünün ilk dönemlerinde aranması gerektiğini görmüyorlar.
Reklam
851 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.