Nihilizmden (hiççilikten) tek çıkış yolu: değerlerin yeniden canlandırılması değil, ama [herkesin] “hiçlik”i, herkesin ölçüştürülemez biçimde, mutlak olarak ve sonsuzca değerli olduğu anlamına gelen bir zeminde, herkesin tezahür edişidir.
Demokrasi antropolojik ve metafizik bir mutasyona uygun düşer: sade eşitlik değil ama anlam paylaşımı olan "ile"yi harekete geçirir. Başka bir deyişle demokrasi temel olarak tüm doğrudan ve dolaylı teokrasiye (bir kral-tanrı ve ilahi hakkın tanrısına) yabancıdır, ve şunu da ekleyebiliriz ki, tüm demokratik olmayan yönetim biçimi açık veya örtük biçimde teokratiktir ("ile"ye dış veya üstün bir ilkeyi çağrıştırır).
“Özne’ nin, Pascal’ın zaten çok açık olarak bildiği şeye açılması meydana gelmiştir, ki onu mutlak buyruk, vaad ve riske eşdeğer olan şu formülle damgalayarak bu “modern” - ya da nasıl adlandırılacaksa artık - zamanı başlatan odur [Pascal’dır] : insan insanı sonsuzca aşar. “